Примери за използване на Tetikliyor на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu sessizlik şüpheciliği tetikliyor.
Her biri de alarmı tetikliyor.
Böyle görünüyor. Üzerine bir kuş indiği zaman, bir ses dosyasını tetikliyor.
Çocukluk travmaları obeziteyi tetikliyor.
Yetersiz su tüketimi neyi tetikliyor?
Sözcükleri bunu tetikliyor.
Bakın hangi hastalığı tetikliyor!
Öteki duyuyu tetikliyor.
Her olay bir sonrakini tetikliyor.
Psikiyatristler laf salatasını çok kullanıyorlar. Abuk subuk saçmalıklar şizofreniyi tetikliyor.
Korku, hayal gücümü tetikliyor.
Soğuk algınlığı virüsleri hastalığı tetikliyor.
Bu tahtadaki bir şey imgelemi tetikliyor.
Bu açı yeni başlangıçları ve değişimi tetikliyor.
Bitkiler küresel ısınmayı tetikliyor.
Teddy, o beni tetikliyor, kafamı karıştırıyor.
Oturuyorum ve seni televizyon izlerken izliyorum ama benim eve zorla girişimi ne tetikliyor?
trombosit yapışkanlığını artırıyor, sonra da pıhtı oluşma ihtimalini yükselterek kalp krizini ve felci tetikliyor.
Evet… Bir alerjen sistematik reaksiyonu tetikliyor olabilir. Bu da Jimin bağışıklık sisteminin,
Peki nasıl oluyor da, Nemesis denetimli bir yangın düzenliliğinde yok oluşları tetikliyor?