Примери за използване на Tuttu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yaşlı tüfek… Sözünü de tuttu.
Öldüene kadar sevgi beni yatağında tuttu.
Beni hayatta tuttu.
Bu beni hayatta tuttu.
Aşçı senin için yemeği sıcak tuttu.
Hamallara sordum'' Bu kadın sizi ne zaman tuttu?''.
Ben hariç herkesten gizli tuttu bunu. O bir baba oldu.
Beowulf, Edgethowun cesur oğlu kolundan tuttu onu.
Kafesi kırıp beni kolumdan tuttu.
Şunu bilmelisin ki lanetten önce Rebekah senin için savaşacağı sözünü tuttu.
Sydney doğduğunda ise, Irina onu aynen bu şekilde tuttu.
Beni ise inanılmaz zorluklarla hayatta tuttu.''.
Buradaki yiyecekler bizi üç ay hayatta tuttu.
Bu beni hayatta tuttu.
Geçen altı ayda sendika, lobi yapmaları için Annapolisteki… Bruce Dibiagonun adamlarını tuttu.
O paltonun düşüncesi birçok gece sıcak tuttu beni.
Daha da yakına geldi, ellerimden tuttu. Ve utandı.
Geliştiriciler gerçekçi tüm olayları tuttu.
Dinkiç ertesi gün, G17 Plusın elindeki belgeleri ortaya koyarak sözünü tuttu.
canavar bileğimi tuttu.