Примери за използване на Versen на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bana bir şans daha versen?
silahı bana versen iyi edersin.
Sen bana telefonunu versen ve kendine yeni bir tane alsan nasıl olur.
Telefonunu versen iyi olur o halde.
Bana bir şans versen?
Ona bir şans versen?
Bize birkaç saat versen?
Bana sadece bir şans versen.
Son nefesini versen de nereye gittiklerini söyleyeceksin.
Detayları versen daha iyi olacak.
Bir cinayet dosyası versen olmaz mı?
Karına haber versen iyi olur.
Sadece belgeleri versen benim için olmaz mı?
Hakime tutuklama emri için rüşvet versen bile hayatını tehlikeye atmış oluyorsun.
Para versen bile bu pislikte kalmam!
Bu olayı Bille versen daha iyi olur.
Planları versen de kendisi gitse olmaz mı?
Anahtarı versen daha iyi!
Söylediklerime kulak versen iyi olur, Ray.
Birine versen veya öldürsen daha iyi.