Примери за използване на Vurmak на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Vurmak mı istiyorsun?
Fil vurmak istemiyorum.
Üstünü vurmak, ihanet ve isyan anlamına gelir.
İkinciye tabancayla vuruyor ama onu vurmak yerine tırabzanlardan aşağı itiyor?
Görünüşe göre Gus turnayı gözünden vurmak istemiş.
Bel altından vurmak yok.
Isırmak yasak demek çelme takmak, vurmak tırmalamak, tokat atmak da yasak demek.
Seni vurmak istedim. Onu değil!
Beni vurmak mı istiyorsun? Gerçekten bunu yapmak mı istiyorsun?
Kıymetli hayvanlarını vurmak için.
Hiç unutmam, vaktiyle bunu deneyen koca bir takımı vurmak zorunda kalmıştım.
Bir şeyleri vurmak istiyorum.
Gün ortasında birini vurmak aptallık.
Peki bu kız bahçesinde genç erkeklere vurmak dışında ne yapıyor?
İhtiyarı vurmak istemiyorum!
Ivan, vurmak yok!
Eğer birisini vurmak istiyorsan, lütfen beni vur. .
Ben de ördek vurmak istiyorum.
Bir şey vurmak istiyorum.
Bir taşta iki kuş vurmak.