Примери за използване на Yaşamak на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Burada yaşamak komşuları Yunanistan,
Yaşamak ve ölmek için.
Hepimiz yaşamak için savaşıyoruz.
Yaşamak için yalan söyleme.
Her dakikayı, yoğun bir şekilde hissederek yaşamak istiyordum!
Eğer yaşamak için konuşuyorsa, öyledir.
Yaşamak için.
Siz polislerin üzüntü ve kederi ile yaşamak normal bir insan için çok fazla.
New Yorkta yaşamak, bana hayatın sürprizlerle dolu olduğunu öğretti.
Yaşamak için mücadele vermeyi istemediler.
Yaşamak için ışığa ihtiyacın var.
Sadece bir defa fantezileri bilgisayar olmadan yaşamak isterdim.
Yaşamak için annesinin karnındaki keseye ulaşması gerekiyor.
Kim bilir tünellerde yaşamak ne kadara mâl olmuştur?
Bu yoğun dünyada yaşamak vücudunuzun gönderdiği bazı mesajları kaçırmayı kolaylaştırır.
İnsanlar yaşamak için ellerinden geleni yaparlar. Bunu hiç düşündün mü?
Dr. Brennan yeryüzündeki en mantıklı insan ve onun için birlikte yaşamak.
Böylece yaşamak için daha az besine ihtiyaç duyarlar.
Catherine, hayatımın geri kalanını sensiz yaşamak istemiyorum.
Ne kadar zor olursa olsun yaşamak için çaba göster!