YAPAYALNIZ - превод на Български

сам
sam
yalnız
sami
same
yanlız
yalnız kalmak
bizzat
yapayalnız
tek başına
yalnız başına
самотен
yalnız
bekar
yanlız
yapayalnız
tek
tek başına
ıssız
yalnız hissediyorum
yalnız başına
сама
sam
yalnız
sami
same
yanlız
yalnız kalmak
bizzat
yapayalnız
tek başına
yalnız başına
самичка
yalnız
yalnız başıma
tek
yapayalnız
сами
sam
yalnız
sami
same
yanlız
yalnız kalmak
bizzat
yapayalnız
tek başına
yalnız başına
самотна
yalnız
bekar
yanlız
yapayalnız
tek
tek başına
ıssız
yalnız hissediyorum
yalnız başına
самотно
yalnız
bekar
yanlız
yapayalnız
tek
tek başına
ıssız
yalnız hissediyorum
yalnız başına
съм
falan
ben de
çok
artık
bir olduğumu
zaten
olduğum için
olduğumu
değilim
adım

Примери за използване на Yapayalnız на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Yapayalnız kalacaksın ve sana ben bakmak zorunda kalacağım!
Ще си останеш сама и аз ще трябва да се грижа за теб!
Kendini kaybetmiş gibi ve yapayalnız.
Той изглежда толкова затворен… и самотен.
Bebecikleri yapayalnız bırakmış.
Изоставил е детенцата сами.
Ya yapayalnız olacağım ya da hiçbir şey hissetmediğim insanlarla olacağım.
Че или да бъда сам или с хора, които не чувстват нищо.
Yapayalnız gece.
Ölmek için çok yapayalnız bir yer.
Толкова самотно място за умиране.
Çünkü dışarıda yapayalnız. Ve günümüzde neler olabileceğini bilmek imkânsız.
Защото е навън сама, а в днешно време всичко се случва.
Çünkü yapayalnız.
Защото е самотен.
Burada yapayalnız olduğumuzun farkına ne zaman varacaksın?
Кога най-сетне ще осъзнаеш че ние сме сами тук?
Yapayalnız olduğunuzu düşündüğünüzde bile, aslında birileriyle birliktesiniz.
Дори когато си мислиш, че си сам, в действителност имаш компания.
Bir çocuğun olduğunda hayat çok soyutlayıcı ve yapayalnız olabiliyor.
Може да си много изолирана и самотна.
Çünkü burada Cami yapayalnız bıraktın ve eğer yakın zamanda dönmezsen, her şeyini kaybedecek.
Защото остави Кам сама и ако не се върнеш, тя ще загуби всичко.
Moloch; içinde yapayalnız oturduğum!
Молох, в който седя самотен!
Yapayalnız kaldık.
Сами сме.
Bazen yapayalnız olduğunda bana anlatıyor, ağlayarak hem de.
Казвал ми е, че когато е сам, понякога плаче.
Quinn hamile ve kendini yapayalnız hissediyor.
Куин е бременна и се чувства самотна.
Orada neden yapayalnız olduğunu söyledi mi?
Каза ли защо е била сама там?
Uzayın karanlığında, parlayan yapayalnız bir fener.
Ярък фар в космоса, самотен в мрака.
Ve öldüğünde bizi yapayalnız bıraktı.
И когато умря, ни остави сами.
Yıkılmış bir adamın görgü tanıklığı karanlıkta yapayalnız ve harap olmuş.
Очевидецът е един съсипан човек, сам и опустошен в мрака.
Резултати: 258, Време: 0.0754

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български