Примери за използване на Yapayalnız на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yapayalnız kalacaksın ve sana ben bakmak zorunda kalacağım!
Kendini kaybetmiş gibi ve yapayalnız.
Bebecikleri yapayalnız bırakmış.
Ya yapayalnız olacağım ya da hiçbir şey hissetmediğim insanlarla olacağım.
Yapayalnız gece.
Ölmek için çok yapayalnız bir yer.
Çünkü dışarıda yapayalnız. Ve günümüzde neler olabileceğini bilmek imkânsız.
Çünkü yapayalnız.
Burada yapayalnız olduğumuzun farkına ne zaman varacaksın?
Yapayalnız olduğunuzu düşündüğünüzde bile, aslında birileriyle birliktesiniz.
Bir çocuğun olduğunda hayat çok soyutlayıcı ve yapayalnız olabiliyor.
Çünkü burada Cami yapayalnız bıraktın ve eğer yakın zamanda dönmezsen, her şeyini kaybedecek.
Moloch; içinde yapayalnız oturduğum!
Yapayalnız kaldık.
Bazen yapayalnız olduğunda bana anlatıyor, ağlayarak hem de.
Quinn hamile ve kendini yapayalnız hissediyor.
Orada neden yapayalnız olduğunu söyledi mi?
Uzayın karanlığında, parlayan yapayalnız bir fener.
Ve öldüğünde bizi yapayalnız bıraktı.
Yıkılmış bir adamın görgü tanıklığı karanlıkta yapayalnız ve harap olmuş.