ZAMANLAR - превод на Български

време
zaman
süre
sürer
hava
uzun
zamanında
vakti
saati
anda
zamanlar
моменти
anlar
zamanları
dakikalar
an
dönemler
noktaları
bir dönem
веднъж
bir kez
bir defa
bir
daha önce
tekrar
bir kere
bir keresinde
bir seferinde
bir zamanlar
zamanlar
беше
çok
bir
da
eskiden
tam
oldukça
en
o kadar
şey
tamamen
бях
ben de
eskiden
çok
daha
olduğumu
yaşındaydım
bendim
davrandım
o zamanlar
bir zamanlar
преди
önce
daha önce
eskiden
önceden
eskisi
навремето
eskiden
zamanında
zamanlar
geçmişte
bir zamanlar
bir ara
бяхме
ve
çok
eskiden
daha
birlikte
beraber
aynı
biz de
olduğumuz
gittik
имало
vardı
olduğunu
bir
zamanlar
vardi
някога е била
bir zamanlar

Примери за използване на Zamanlar на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Davidin ölümü o zamanlar daha önemli görünmüştü.
Смъртта на Дейвид ми изглеждаше по-важна навремето.
Bir zamanlar birlikte eğlendiğim birinden şimdi olduğun adama.
От човек, с когото преди купонясвах, до това, което си сега.
O zamanlar Jeff Winger işleri halleden kişiydi.
В онези дни, Джеф Уингър беше човекът, който движеше нещата.
Güzel zamanlar çok çabuk geçiyor.
Хубавите моменти минават толкова бързо.
Bazı durumlarda, çeşitli zamanlar, bu şekilde hissettim.
Чувствал съм се така в определени случаи, по различно време.
Bir zamanlar ahmak bir Viking tarafından yönetilen Berk adında bir köy varmış.
Имало едно селце на име Бърк, управлявано то било от един голям викинг кретен.
O zamanlar biz işadamıydık.
Ние бяхме бизнесмени.
Bir zamanlar, Birleşik Devletler Başkanına çalışıyordum.
Преди работех за президента на САЩ.
Bir zamanlar senin gibi bir koçum vardı tüm takımın önünde çocuklardan biriyle uğraşan.
Имах учител като вас навремето, който си беше набелязал едно момче от отбора.
O zamanlar onu hiç kucağıma almamıştım ve korkuyordum.
Просто не го бях държала по това време и бях толкова уплашена.
Birlikte yaşadığımız zamanlar, benim sahip olduğum tek evdi.
Животът ни заедно беше единственият ми дом, който съм имала.
Böyle zamanlar için inşa edip silahla doldurdum.
Беше специално възстановен и снабден с оръжие за моменти като този.
Söylediğine göre o zamanlar abisi tutuklanmış falan.
Това време, брат и е бил арестуван от полицията.
Bir zamanlar bir akrep ve kurbağa varmış.
Имало един скорпион и една жаба.
O zamanlar gerçekten mutluyduk.
На нея бяхме истински щастливи.
Bir zamanlar ismi Beatrice Palmerstone olduğuna göre sigara tabakası onun olabilir.
Щом преди се е наричала Биатрис Палмърстоун, табакерата може да е била нейна.
Eski Amazon Zamanlar Tarım Için Kullanıldı.
Древната Тропическа На Амазонка Някога Е Била Използвана За Земеделие.
O zamanlar herkese asılırdı.
Навремето се натискаше на всички.
O zamanlar yayımcı değildim,
Тогава още не бях издател и нямах представа,
O zamanlar, biz evlenmeden önce bana bir şiir yazmıştı.
В отговор той ми беше написал поема преди да се оженим.
Резултати: 1312, Време: 0.0907

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български