Примери за използване на Zamanlar на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Davidin ölümü o zamanlar daha önemli görünmüştü.
Bir zamanlar birlikte eğlendiğim birinden şimdi olduğun adama.
O zamanlar Jeff Winger işleri halleden kişiydi.
Güzel zamanlar çok çabuk geçiyor.
Bazı durumlarda, çeşitli zamanlar, bu şekilde hissettim.
Bir zamanlar ahmak bir Viking tarafından yönetilen Berk adında bir köy varmış.
O zamanlar biz işadamıydık.
Bir zamanlar, Birleşik Devletler Başkanına çalışıyordum.
Bir zamanlar senin gibi bir koçum vardı tüm takımın önünde çocuklardan biriyle uğraşan.
O zamanlar onu hiç kucağıma almamıştım ve korkuyordum.
Birlikte yaşadığımız zamanlar, benim sahip olduğum tek evdi.
Böyle zamanlar için inşa edip silahla doldurdum.
Söylediğine göre o zamanlar abisi tutuklanmış falan.
Bir zamanlar bir akrep ve kurbağa varmış.
O zamanlar gerçekten mutluyduk.
Bir zamanlar ismi Beatrice Palmerstone olduğuna göre sigara tabakası onun olabilir.
Eski Amazon Zamanlar Tarım Için Kullanıldı.
O zamanlar herkese asılırdı.
O zamanlar yayımcı değildim,
O zamanlar, biz evlenmeden önce bana bir şiir yazmıştı.