Примери за използване на Zorladı на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Beni zorladı.
Beni işbirliği yapmaya zorladı.
Owen beni zorladı, Deb.
Sinirlendi ve beni basketbol ya da hokey arasında seçim yapmaya zorladı.
Bu eğilim Romtelecom ile diğer dört cep telefonu operatörünü fiyatlarını önemli ölçüde düşürmeye zorladı.
Beni buna Bay Harper zorladı.
Onlar zorladı beni!
Bittiğinde Adam onu votka şişesini bitirmeye zorladı.
Onu sevdim, çünkü beni zorladı aramaya ve neşeye tutunmaya.
Şehri yöneten adam, şerifi, Melchioru tutuklamaya zorladı.
Annem birine aşıktı, ama ailesi onu başkasıyla evlenmeye zorladı.
Max cesetten kurtulmak için beni zorladı.
O tatildeyken, beni köpeğiyle birlikte kulübede yatmaya zorladı.
Finansal sorunlar Susanı büyük bir karar almaya zorladı.
Beni o zorladı.
Güneyde düşman bombardımanı binlerce insanı kaçmaya zorladı.
Valinin oğlunun peşinden giderken, Dan, Franki hareketli bir arabadan atlamaya zorladı.
Onu, yani annenizi nereye götürdüğümü söylemem için beni zorladı.
Oğlu onu emekli olmaya zorladı.
Ailem beni zorladı.