Примери за използване на Zorlamak на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Frank zorlamak istemiyordu, ama… Joy istiyordu.
Sonra da ben, onu zorlamak için oyuna katılacağım.
En iyi seçeneği zorlamak gerekir.
Başkanı Batı Angoladaki savaşa zorlamak için.
Stonehavenı Daniel için kolay lokma yapıp Victoriayı gerçek niyetini göstermeye zorlamak için.
Ne demek kaderi zorlamak?
Beni gerçekten zorlamak istemezsin.
Sözlü yorum veya davranış ile gülmeye zorlamak.
Neden bazen boş çöp zorlamak?
Bizi içeriye çekip Claryi Kupayı kullanmaya zorlamak istiyor.
Çünkü bir yılanı, arkadaşını ısırmaya zorlamak berbat bir şey!
Burada mümkün olanı sorgulamak için bulunmuyoruz; imkansızı zorlamak için buradayız.
Kendimizi bunu yapmaya zorlamak zorunda değiliz.
Belki de iblisin yaptığı da budur. Bizi zorlamak kırılma noktamızı bulmak.
Onu bir şeyler yapmaya ikna etmek istiyorum, zorlamak değil.
Bu yüzden bizi araba takibine zorlamak istedi.
Castle sizin ilişkiniz zaten sınırları zorlamak üzerine kurulu.
Federasyondaki çalışma arkadaşların seni serbest bırakmaya zorlamak için… toplu tutuklamalar düzenlemiş.
Thunderbirdleri adadan ayrılmaya zorlamak imkansız olacaktır.
Zorlamak istemiyorum, bayanlar