ENTDECKT HAT - Turkce'ya çeviri

• keşfettiği
• buldu
• keşfetti
• keşfettiğinde
• bulduğunu
• bulmuş
• bulduğu

Entdeckt hat Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Den der Chemiker Julius Wilbrand trug, als er Trinitrotoluen entdeckt hat.
Bu düğmeler; Kimyager Julius Wilbrandın… Trinitrotolueni keşfettiğinde giydiği laboratuvar önlüğüne ait.

Buddha schon vor 2500 Jahren entdeckt hat.
Buda bunu 2,500 yıl önce bulmuş.

Ryan hat mich vor zehn Minuten angerufen und gesagt, dass er Kameras in ihrer Wohnung entdeckt hat.
Ryan 10 dakika önce beni aradı dairesinde kamera bulduğunu söyledi.

Entdeckt hat mich mein Musiklehrer.
Müzik Öğretmenim beni keşfetti.

Erinnern sie sich auch nicht mehr an die Namen der zwei Elemente, die Marie Curie entdeckt hat?
Bilim adamı Marie Curienin keşfettiği iki elementin adını hatırlamıyor musunuz?

Es handelt sich um eine Art Radium, das ein Apotheker entdeckt hat.
İlaç o şehirde bir eczacının bulduğu bir tür radyumdur.

Curie hat zwei Nobelpreise bekommen, u.a. weil sie die Radioaktivität entdeckt hat.
İki Nobel Ödülü ile ödüllendirilen Curie, radyoaktivitenin ölümcül etkisini de istemeden keşfetti.

Ich frage mich, was Dperation K in pearl Harbor entdeckt hat.
Operasyon Knin Pearl Harborda ne bulduğunu merak ediyorum.

Ehrlich gesagt ist mir egal, wer America entdeckt hat.
Amerikayı kimin keşfettiği önemli değil.

Aber wie Mr. Lewicki zweifellos während seinem stürmischen Wochenende entdeckt hat.
Ama Bay Lewickinin şüphesiz bu haftasonu keşfettiği gibi.

Dass er die Wasserverdrängung entdeckt hat, während er gebadet hat. Ja, es wird Archimedes zugeschrieben, dem antiken griechischen Mathematiker.
Eski Yunanlı matematikçi Arşimetin… yer değiştirme ilkesini banyo yaparken keşfettiği söylenir.

In Geschichte wurde mir beigebracht, dass der Schottische Entdecker Mungo Park den Fluss Niger entdeckt hat.
Tarihte bana İskoç kaşif Mungo Parkın Nijer Nehrini keşfettiği öğretildi.

Etwas, das Baines offensichtlich entdeckt hat.
Belli ki Bainesın keşfettiği bir şey.

Sie lernen, mit jemandem umzugehen, der neue Kräfte entdeckt hat.
Yeteneklerini yeni keşfetmiş biriyle nasıl ilgileneceğini öğrenmen için bir fırsat bu.

Was immer Alex auch entdeckt hat, niemand will, dass es herauskommt.
Alex her ne keşfettiyse… o her neydiyse… o her neyse… kimse açılmasını istemiyor.

Wissen Sie, wer Amerika entdeckt hat?
Amerikayı kimin keşfettiğini biliyor musun?

Es ehrt die Art und Weise, wie Stendhal die Symptomatologie dieses Syndroms entdeckt hat.
Stendhalin bu sendromun semptomlarını keşfetme biçimi bu şekilde onurlandırılmıştır!

Ich weiß nicht wer Wasser entdeckt hat, aber es war bestimmt kein Fisch.
Suyu kimin keşfettiğini bilmiyorum, ama o kişinin balık olmadığı kesin”.

Der Sänger, der die Statue entdeckt hat.
Heykeli keşfeden şarkıcı mı?

Ihr Sohn kam hierher zurück, weil er einen Weg entdeckt hat, die Dinge zu ändern.
Oğlun adaya döndü, çünkü olayları değiştirecek bir yol bulmuştu.