FRAGST - Turkce'ya çeviri

• sordun
• soruyorsun
• istiyorsun
• sorguya
• diye sorarsan
• sorunca
• merak
• sor
• sorsan
• sormadan
• soruyorsan
• soruyor
• soruyorsunuz
• istediğinde

Fragst Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Ob du es hättest schaffen können? Und fragst dich dein Leben lang,?
Ve hayatın boyunca bunu yapabilir miyim diye merak edeceksin?

Nun, Gupta, wenn du mich so fragst.
Yani, Gupta, sen böyle sorunca.

Erst fragst du, dann ich.
Önce sen sor, sonra ben sorayım.

Du fragst und ich antworte.
Sen soruyorsun ve ben cevaplıyorum.

Wieso fragst du?
Neden sordun bu kadar?

Missy, warum fragst du mich aus?
Missy, neden beni sorguya çekiyorsun?

Oh, Gott… Ich wusste, dass du mich das fragst.
Tanrım, bilmiyorum.- Pekala, bunu yapmamı mı istiyorsun?

Wenn du Cliff fragst, sagt er, du warst auch auf diesem Weg.
Çünkü eminim ki Cliff Barnesa sorsan bu yolda ilerlediğini sana söylerdi.

Aber es ist besser, wenn du fragst und wenn du redest.
Sen en iyisi sor, soranlara da söyle.

Seit drei Wochen kommst du jeden Tag her und fragst, wie der Thunfisch ist.
Haftalardır her gün gelip ton balığı nasıl diye soruyorsun.

Du fragst, und ich antworte.
Ben cevapladım. Sen sordun.

Du kannst Gold aus dem Nichts holen und fragst mich nach Geld?
Gerçekten yoktan altın yaratabiliyorsun ve benden para mı istiyorsun?

Joh 18:21 Was fragst du mich darum?
Yu.18: 21 Beni neden sorguya çekiyorsun?

Ehe du fragst, es ist weniger als sonst.
Sen sormadan söyleyeyim, çok az miktar.

Und wenn du sie fragst:"Wer schuf sie?" werden sie sicher sagen:"Allah.
Onlara, kendilerini kimin yarattığını sorsan,'' ALLAH'' diyeceklerdir.

Was ist deine erste Frage? Erst fragst du, dann ich.
Önce sen sor, sonra ben sorayım.

Das ist das erste Mal, dass du mich was fragst.
Biliyor musun, ilk defa bana bir şey sordun.

Du antwortest und fragst mich.
Sonra cevap veriyorsun ve sen soruyorsun.

Warum fragst du dann mich?
Beni neden sorguya çekiyorsun?

Ehe du fragst, Blue Jasmine,
Sen sormadan, Blue Jasmine,