GETROFFEN HABE - Turkce'ya çeviri

• tanıştığım
• karşılaştım
• buluştuğumu
• görüştüğüm
• rastladığım
• tanışmadan
• tanıştım
• tanıştığımdan
• karşılaştığım

Getroffen habe Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Dann Augenblick. Wir beide haben einen Tag, bevor ich ihn getroffen habe, rumgemacht.
Dur. Onunla tanışmadan önceki gün, seninle romantik anlar yaşadık.

Weil ich ihn getroffen habe.
Çünkü onunla tanıştım.

Außerdem ist er einer der loyalsten und unterstützenden Menschen, die ich in der Filmindustrie jemals getroffen habe.
Ayrıca film endüstrisinde tanıştığım en sadık ve en destekleyici kişilerden biri.

Seitdem ich dich getroffen habe, fühle ich mich furchtbar, weil ich Burger brate.
Seninle tanıştığımdan beri… hamburger yaptığım için kendimi kötü hissediyorum.

War ich… Bevor ich dich getroffen habe.
Seninle tanışmadan önce… ben… Kaçıyorduk çünkü.

Die ich getroffen habe, waren größer, heller.
Benim karşılaştığım daha büyük, daha parlaktı.

Wen ich heute getroffen habe!
Bilin bakalım ben kiminle tanıştım bugün!

Getroffen habe, wollte ich sagen.
Ben'' tanıştığım'' diyecektim.

Mir ist, ehe ich dich getroffen habe, so was nie passiert.
Öylesine diyorum tabii, seninle tanışmadan önce böyle şeyler başıma hiç gelmezdi.

Sie sind der hartnäckigste, sturste Mensch, den ich je getroffen habe.
Sen karşılaştığım… en güçlü ve en dirençli adamsın.

Seit ich dich getroffen habe, ist es niemandem mehr wert, daran zu denken.
Seninle tanıştığımdan beri başka hiç kimse düşünmeye değmez.

Warum ich sie getroffen habe?
Neden seninle tanıştım?

Ein Suliban, den ich vor vielen Jahren getroffen habe.
Birkaç yıl önce tanıştığım bir Suliban.

Alle Iraker, die ich getroffen habe, lehnten Gewalt gegen Zivilisten gleich welcher Nation ab.
Benim karşılaştığım bütün Iraklılar hangi milletten olursa olsun, sivillere karşı şiddet eylemlerini reddediyorlardı.

Mir ist schwindlig, seit ich dich getroffen habe.
Seninle tanıştığımdan beri başım dönüyor benim.

Ich kannte Ben, bevor ich Dan überhaupt getroffen habe.
Beni Danle tanışmadan önce de tanıyordum.

Gefängnis getroffen habe.
Hapishaneyle tanıştım.

die ich auf dem Weg getroffen habe, befragt.- Ja, eine inoffizielle.
Gerçi yol boyunca tanıştığım seyyahların çoğunluğuna soruyorum.

Weil ihre Geschichte wie viele andere ist, die ich im Laufe der Jahre getroffen habe.
Çünkü hikayesi yıllar boyunca karşılaştığım diğer birçok kişi gibi.

Stemple mich in der Hand seitdem ich ihn getroffen habe.
Onunla tanıştığımdan beri Stemple benden bir adım ileride.