GUTES TUT - Turkce'ya çeviri

iyilik yapmışsa
besser
zu verbessern
richtig machen
gutes tun
işini güzel
salih
gute
saleh
rechtschaffenen
er sagte
und
lothar
sallah
der rechtschaffenen
tut
iyi işler yaparsa
davranırsa
wenn
tut
behandelt
sich benimmt
erdemli davranırsa
gottgefällig gutes tut
gutes tut

Gutes tut Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Ecclesiastic category close
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Und wenn ihr denen Gutes tut, die euch Gutes tun, welcher Lohn gebührt euch da?
Eğer sadece size iyilik yapanlara iyilik yaparsanız bu size itibar kazandırır mı?
Und wer freiwillig Gutes tut, so ist Allah Dankbar und Allwissend.- 2:158.
Kim gönülden bir iyilik yaparsa, ALLAH Şükrede, Bilir.( 158).
Und wer(von sich aus) freiwillig Gutes tut, so ist Allah Dankbar und Allwissend.
Kim gönülden bir iyilik yaparsa, muhakkak ki Allah şükrün karşılığını veren ve her şeyi bilendir.
Der sein Antlitz auf Allah richtet und Gutes tut, hat wahrlich die festeste Handhabe ergriffen.
İyilik yaparak kendini Allaha veren kimse, şüphesiz en sağlam kulpa sarılmış olur.
Und wenn ihr Gutes tut und gottesfrchtig seid, siehe, Allah kennt euer Tun.".
İyilik yapar ve erdemli davranırsanız elbette ALLAH yaptıklarınızı haber alır.
Eine Person die Gutes tut, hat Zuneigung in ihrem Herzen.
İyi şeyler yapan bir insanın kalbinde sevgisi vardır.
Es gibt keinen, der Gutes tut, auch nicht einen Einzigen.“.
İyilik yapan yok, tek bir kişi bile.
Und wenn ihr denen Gutes tut, die euch Gutes tun, verdient ihr dafür besondere Anerkennung?
Eğer sadece size iyilik yapanlara iyilik yaparsanız bu size itibar kazandırır mı?
Wer Gutes tut, soll belohnt werden können“.
İyi işler yapanlar ödüllendirilmeli”.
Und wenn ihr Gutes tut und gottesfürchtig seid, siehe, Allah.
Eğer iyilik yapar, korkup sakınırsanız, şüphesiz Allah( cc) habirdir( haberdardır).''.
Und wer(von sich aus) freiwillig Gutes tut, so ist Allah Dankbar und Allwissend.
Kim gönülden bir iyilik yaparsa, ALLAH Şükrede, Bilir.
Gesandten ergeben ist und Gutes tut, lassen Wir ihr ihren Lohn zweimal zukommen.
Ve resulüne itaat eder, iyilik yaparsa, ona da ücretini iki kat olarak veririz.
Wenn man anderen etwas Gutes tut, erhält man es zehnfach zurück.
Eğer başkalarına iyilik yaparsan, on katı iyilik görürsün.
Und dabei auch noch Gutes tut.
Bunun yanında iyi şeylerde yaptı;
Wenn ihr nur denen Gutes tut, die euch Gutes tun, was tut ihr da Besonderes?
Eğer sadece size iyilik yapanlara iyilik yaparsanız bu size itibar kazandırır mı?
Wirst du nicht"Danke" an jemanden sagen, der dir etwas Gutes tut?
Birisi size küçük bir iyilik yaptığı zaman thank you demiyor musunuz?
Wer Gutes tut für mein Land, für den bin ich da.
Aslında bu ülkeye kim iyi bir şey yapacaksa ben onların yanındayım.
Und wenn ihr Gutes tut und gottesfürchtig seid, siehe, Allah kennt euer Tun.".
Eğer iyi davranır ve haksızlıktan sakınırsanız bilinki Allah işlediklerinizden şüphesiz haberdardır.
Wenn ihr nur denen Gutes tut, die euch Gutes tun, welchen Dank erwartet ihr hierfür?
Eğer sadece size iyilik yapanlara iyilik yaparsanız bu size itibar kazandırır mı?
Und wer freiwillig Gutes tut, so ist Allah Dankbar und Allwissend.2:158.
Her kim gönüllü olarak bir iyilik yaparsa şüphesiz Allah kabul eder ve( yapılanı) hakkıyla bilir. ﴾158﴿.
Sonuçlar: 77, Zaman: 0.0664

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce