INEINANDER - Turkce'ya çeviri

• birbirine girdi
• aralarında
• birbirlerinin içinden
• olurlar

Ineinander Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Es waren all diese Dinge, ineinander verwoben und verwickelt.
Bütün bu şeyler birbirine örülmüş, sarılmış hâldeydi.

Die Tage liefen ineinander.
Günler birbirine karışmaya başladı.

Finger ineinander verschränken.
Parmaklarını birbirine geçir.

Und verlieben sich dann ineinander.
Ondan sonra birbirlerine aşık oluyorlar.

Wissen es aber noch nicht. Sie verlieben sich ineinander.
Birbirlerine aşık oluyorlar ancak henüz bunu anlamış değiller.

Sind wir ineinander verliebt?
Biz birbirimize aşık mıyız?

Ich sorge dafür, dass sie sich wieder ineinander verlieben.
Onları tekrar birbirine âşık ediyorum.

Obwohl sie furchtbar ineinander verliebt waren.
Olduklarını bilselerde. birbirlerine deli gibi aşık.

Wir fanden Familie ineinander.
Birbirimizin ailesi olduk.

Als sie sich trafen, verliebten sie sich sofort ineinander.
Görür görmez birbirlerine aşık oldular.

Aber nicht ineinander? Ja.
Ama birbirinize değil.- Evet.

Und das? Das sind mehrere Dimensionen, die beginnen, ineinander zu krachen?
Bu birçok boyutun birbiriyle çarpışmasının başlangıcı. Ve bunu?

Die ineinander verzahnt sind. Stellt euch die Sphären des Universums als konzentrische Kreise vor.
Evrenin kürelerini… birbiri içinde hareket eden eşmerkezli bir dizi olarak düşünün.

Sie verliebten sich ziemlich schnell ineinander.
Birbirlerine aniden aşık oldular, çok da derinden.

Die sich permanent verändern und ineinander übergehen. Hier sind 50 digitale Kunstwerke ausgestellt.
Ama sürekli değişiyorlar, karışıp birbirleriyle birleşiyorlar, Gösterimde 50 dijital iş var.

Wir könnten Trost ineinander finden.
Birbirimizde teselli bulabiliriz.

Wir sind wohl ineinander verliebt.
Birbirimize vurulduk.'' Bir anlamda sanırım.

Wir könnten Trost ineinander finden.
Birbirimizde teselli de bulabiliriz.

Wieso? Hier bei uns investieren wir ineinander.
Hepimiz birbirimize yatırım yapıyoruz.- Neden?

Das greift alles ineinander. Natürlich.
Hepsi birbiriyle bağlantılı. tabii.