BARELY HAD - Turkce'ya çeviri

['beəli hæd]
['beəli hæd]
zar zor
barely
hardly
bile zor
can barely
hardly
can hardly
barely had
even harder
hard enough
's difficult even

Barely had Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
He barely has a pulse.
Nabzı zar zor alınıyor.
We barely have enough for food.
An8} Yemek paramızı bile zor kazanıyoruz.
I barely have enough staff as it is.
Zaten personelim zar zor yetiyor.
We barely have enough to go around.
Bize zar zor yetecek kadar yemek var.
With all the fighting on other worlds, we barely have any to spare.
Diğer gezegenlerle bu kadar savaştıktan sonra, zar zor yedek güçler kaldı.
Inbetween work and everything, I barely have time, Dad.
İşim ile diğer şeyler arasında zar zor vaktim oluyor baba.
And my mother's always working and barely has any time for me.
Annem ise işiyle çok meşgul, bana zar zor zaman ayırıyor.
Mother is so busy at work, she barely has time for me.
Annem ise işiyle çok meşgul, bana zar zor zaman ayırıyor.
My mother is always working and barely has time for me.
Annem ise işiyle çok meşgul, bana zar zor zaman ayırıyor.
Okay! He barely has a pulse.
Tamam. Nabzı zar zor alınıyor.
I barely have time, Dad. Look, inbetween work and everything.
İşim ile diğer şeyler arasında… zar zor vaktim oluyor baba.
In my twenties I can barely have sex.
Ben 20lerimde zor bela seks yapabiliyordum.
Place barely has lights.
Işık bile almıyor burası.
I barely have enough money for groceries.
Benim bakkaliye için yeterli param zar zor var.
You could live 150 lives and barely have time to get a glimpse.
Tane hayat yaşayabilirsin ama şöyle bir göz atmak için bile hiç zaman bulamayabilirsin.
We barely have 50.
Bizde 50 bile yok.
I mean, I barely have any women friends
Yani, zaten zar zor bayan arkadaşlar ediniyorum
I barely had to speak.
Çok az konuşmak zorunda kaldım.
We barely had to say anything.
Bir şey söylememiz bile gerekmedi.
Barely had enough to live on.
Elimizdeki bize zar zor yetiyor.
Sonuçlar: 1847, Zaman: 0.0626

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce