HOW THINGS GO - Turkce'ya çeviri

[haʊ θiŋz gəʊ]
[haʊ θiŋz gəʊ]
işlerin nasıl gittiğinden
şey nasıl oluyor

How things go Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
So I will let you know how things go in New York. Yes, I do.
New Yorkta işlerin nasıl gittiğinden haberdar ederim seni. Evet, öyle.
See how things go. And whatever happens,
İşlerin nasıl gideceğine bir bakalım
I don't know how things go in your world, but in my world, when I screw up, I use a"meant-ta.
Senin dünyanda işler nasıl yürüyor bilmiyorum ama benim dünyamda ben'' -miştim'' kullanıyorum.
I don't know how things go in your prison, but in my old prison,
Senin cezaevinde işler nasıl yürüyor, bilmiyorum ama benim eski cezaevimde önce yoklama,
So when you leave it should be interesting Totally. to see how things go. I mean, you were the last thing keeping me sane.
Tamamiyle. Yani sen beni burada tutan tek şeydin… Sen gidince her şey nasıl olacak görmek ilginç olacak.
we will come back and see how things go from there.
Ondan sonra geldiğimde herşey nasıl devam edecek bakarız.
You know, I think it's great That you want to work on yourself, But I'm not gonna wait around to see how things go.
Biliyor musun, kendinle ilgilenmeye başlaman harika ama bir kenarda bekleyip işlerin gidişatını izlemeyeceğim.
Babacan said the forecast may be further adjusted depending on how things go amid the eurozone debt crisis.
Babacan, Avro Bölgesindeki borç krizinde işlerin gidişatına bakılarak tahminin ayarlanabileceğini belirtti.
How things going with your Texas chainsaw murderer?
Teksas katilinizle işler nasıl gidiyor?
I was trying to reach Foosball to see how things went with Dominique.
Dominique ile işlerin nasıl gittiğini öğrenmek için Foosballa ulaşmaya çalışıyordum.
How things going on in Tubingen?
Tubingende işler nasıl gidiyor?
So, how things going?- Sure?
Elbette.- Eee, işler nasıl gidiyor?
Sure.- So, how things going?
Elbette.- Eee, işler nasıl gidiyor?
How things going with Frost?
Frostun işleri nasıl gidiyor?
I have no idea how things went.
İşlerin nasıl gittiğine dair hiçbir fikrim yok.
I was just calling to see how things went.
Ben sadece işler nasıl gidiyor diye sormak için arıyordum.
I will call to see how things went. Okay?
Tamam mı? İşler nasıl gidiyor diye arayacağım?
I will call to see how things went.
İşler nasıl gidiyor diye arayacağım.
Someone advised me to exploit to stretch the rules and see how things went.
Birisi ise bunu suistimâl etmemi kuralları sündürerek bu işin nasıl gittiğini görmemi söyledi.
Just real quick, tell me how things went with Lindsay?
Hemen söyle, Lindsay ile işler nasıl gitti?
Sonuçlar: 41, Zaman: 0.0598

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce