TO GET IN THERE - Turkce'ya çeviri

• içeri girmek
• oraya girmek
• oraya gitmem
• oraya varmaya
• oraya girmem
• oraya girmeye
• oraya girmemiz
• i̇çeri girmem
• i̇çeri girmemiz
• içeri girmemiz

To get in there Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

We need to get in there.
Oraya girmemiz lazım. -Tamam.

I need to get in there. Julian.- Ma'am, no.
Oraya girmem lazım.- Hanımefendi, hayır oraya… Julian.

He's always trying to get in there.
Hep oraya girmeye çalışıyor.

I will tell you what I tell every guy who wants to get in there.
Oraya girmek isteyen her erkeğe ne söylüyorsam, sana da onu söyleyeceğim.

I need to get in there.
İçeri girmem lazım.

They're killing people. We need to get in there.
İçeri girmemiz gerek. Herkesi öldürüyorlar.

We need to get in there!
Oraya girmemiz gerekiyor!

So we need to get in there, and you're supposed to be watching us.
Bizim içeri girmemiz, senin de bizi izliyor olman gerek.

Julian.- I need to get in there.- Ma'am, no.
Oraya girmem lazım.- Hanımefendi, hayır oraya… Julian.

Everybody trying to get in there.
Herkes oraya girmeye çalışırdı.

That's all. It won't be easy to get in there.
Hepsi bu. Oraya girmek kolay olmayacak.

We need to get in there!
Oraya girmemiz lazım!

And you're supposed to be watching us. Okay, so we need to get in there.
Bizim içeri girmemiz, senin de bizi izliyor olman gerek.

I need to get in there. Julian.- Ma'am, no.
Julian.- Oraya girmem lazım.- Hanımefendi, hayır oraya..

We need to get in there.
İçeri girmemiz gerek.

The guy I hired got shot in the leg trying to get in there.
Kiraladığım adam oraya girmeye çalışırken bacağından vuruldu.

It won't be easy to get in there.
Oraya girmek kolay olmayacak.

No, we need to get in there now.
Hayır, oraya girmemiz lazım şu an.

Julian.- I need to get in there.- Ma'am, no.
Julian.- Oraya girmem lazım.- Hanımefendi, hayır oraya..

You want to get in there and talk to him?
Oraya girmek istiyorum ve onunla konuşmak?