YOU CAN'T BLAME ME - Turkce'ya çeviri

[juː kɑːnt bleim miː]
[juː kɑːnt bleim miː]
beni suçlayamazsın

You can't blame me Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
You can't blame me for trying, can you?.
Denediğim için beni suçlayamazsın değil mi?
I know I did a number on her, but you can't blame me.
Biliyorum, bu onun için çok fazla, fakat beni suçlayamazsınız.
You can't blame me for that.
Bu yüzden beni suçlayamazsınız.
You can't blame me for that.
Bunun için beni suçlayamazsınız.
You can't blame me for wanting him dead.
Onu öldürmek istediğim için beni suçlayamazsınız.
You can't blame me for that.
Bunun için beni suçlayabilirsin.
You can't blame me for that.- Uh.
Ne?- Bunun için beni suçlayamaz.
You can't blame me for being nervous.
Tedirgin olduğum için beni suçlayamazsınız.
You can't blame me for wanting the people to know what happened To this special creature.
İnsanların bu özel yaratığa ne olduğunu bilmelerini istediğim için beni suçlayamazsınız.
You can't blame me for this.
Bunu için beni suçlayamazsınız.
You can't blame me for this.
Herhalde bunun için beni suçlayamazsınız.
You can't blame me for things that you regret in your past.- No, no, no, no, no!
Geçmişte pişman olduğun şeyler için beni suçlayamazsın.- Hayır, hayır!
For trying to help myself. If you're not gonna help me, you can't blame me.
Eğer bana yardım etmeyeceksen… kendime yardım ettiğim için beni suçlayamazsın.
you won't even try.- You can't blame me.
çaba bile göstermiyorsan beni suçlayamazsın.
You can't blame me… if I don't get excited anymore, and you won't even try.
Artık heyecan duymuyorsam ve sen de çaba bile göstermiyorsan beni suçlayamazsın.
Does James even know that You're here? You can't blame me.
Beni suçlayamazsın. James burada olduğunu dahi biliyor mu?
You cannot blame me for.
Bunun için beni suçlayamazsın.
You cannot blame me for not trusting my sister to tell me what's really going on.
Gerçekten neler olduğunu söylemediğini düşünerek kardeşime inanmadığım için beni suçlayamazsın.
You cannot blame me.
Bunun için beni suçlayamazsın.
You cannot blame me for this.
Bunun için beni suçlayamazsın.
Sonuçlar: 86, Zaman: 0.0517

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce