ANLIYOR - Almanca'ya çeviri

versteht
anlamak
anlayın
anlar
weiß
bilmek
bilir
öğrenmek
bilgi
hakkında
bilen
biliyoruz
farkında
erkennt
tespit
tanımak
fark
tanır
tanıyabilir
algılamak
ayırt
kabul
algılayabilir
görmek
begreifen
anlamak
kavramak
farkında
anlar
akıl
idrak
anlayacak
merkt
fark
hatırlamak
hatırlarım
anlamadan
ezberlemek
hatırlayamam
nachvollziehen
anlıyorum
anlarım
anlayabiliyorum
kapiert
anlamak
klar
açık
tamam
elbette
net
tabi
belli
fark
berrak
kesin
temiz
verstehen
anlamak
anlayın
anlar
verstanden
anlamak
anlayın
anlar
wissen
bilmek
bilir
öğrenmek
bilgi
hakkında
bilen
biliyoruz
farkında
verstehe
anlamak
anlayın
anlar
erkennen
tespit
tanımak
fark
tanır
tanıyabilir
algılamak
ayırt
kabul
algılayabilir
görmek
begreift
anlamak
kavramak
farkında
anlar
akıl
idrak
anlayacak
merken
fark
hatırlamak
hatırlarım
anlamadan
ezberlemek
hatırlayamam

Anlıyor Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
sevginin gerçek olduğunu anlıyor. Ölü birini görünce.
nur die Liebe zählt. Der Tod macht einem klar.
Bu yüzden Roseu anlıyor ve destekliyorum.
Die erkennt Roses Gesangstalent und will sie unterstützen.
Bu herif anlıyor.
Der hier hat's kapiert.
Bulgar medyası halkın öfkesini anlıyor.
Bulgariens Medien können den Zorn der Bürger nachvollziehen.
Dokunuyor ve anlıyor.
Anfassen, greifen und begreifen.
Belki. Will Graham, Hannibalı anlıyor.
Will Graham versteht Hannibal. Vielleicht.
Hadi, Pam eğlenceden anlıyor.
Pam weiß, wie man feiert. -Komm.
Çünkü konsantre olup anlıyor.
Er wird konzentriert und klar.
Richard, müttefiklerinin çoğunun öldüğünü ya da ona karşı döndüğünü anlıyor.
Richard erkennt, dass die meisten seiner Verbündeten tot sind oder sich gegen ihn gewandt haben.
Her ev sahibi bunu anlıyor.
Jeder Hausbesitzer kann das nachvollziehen.
Bir dakikada anlıyor.
Habs in einer Minute kapiert.
Ayrıca hatasını seneler sonra anlıyor.
Und begreifen diesen Fehler Jahre später.
Bunu anlıyor ve takdir ediyorum.
Ich kann das verstehen und ich bewundere es.
Jeff beni anlıyor, Buddy beni anlıyor.
Jeff versteht mich, Buddy versteht mich.
Tanrı, hepimizin sorunlar ortasında yaşayışımızı anlıyor.
Gott weiß, dass unser aller Leben von Konflikten bestimmt wird.
Her Dieter sadece tam olarak bu ne kadar önemli olduğunu anlıyor.
Jeder dieter erkennt nur genau, wie wichtig dies ist.
İnsan kendi başına gelince daha iyi anlıyor.
Die Menschen kommen alleine scheinbar besser klar.
Daniel bundan anlıyor.
Daniel kann dies nachvollziehen.
İşin güzeli, herkes anlıyor.
Tolle Sache, kapiert jeder.
O yüzden konuşanları anlıyor, ne söylemek istediğini biliyor… ama söyleyemiyor.
Sie kann Sprache verstehen und weiß, was sie sagen will.
Sonuçlar: 1089, Zaman: 0.0521

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca