Fark edersin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
bomboş olduğunu fark edersin. hazırlandığın her şeyin.
Ama sonra bataklıkta olduğunu fark edersin.
Daha kötü. Umarım bunu fark edersin ve umarım kaçarsın.
Sonra bir gün, fark edersin.
Umarım küstüğümü fark edersin.
Bir gün uyandığında bebeğinin artık sana ihtiyacının olmadığını fark edersin.
Çünkü başına çocuklarından birini kaybetmek gibi… kötü bir şey geldiğinde… kocan olmadan hayata devam edemeyeceğini fark edersin.
daha sonra onun da tıpkı diğerleri gibi olduğunu fark edersin.
bir yabancı gibi geliyordur. Ama 20 yıl sonra bir gün uyanır ve fark edersin ki.
Seni sevdiğimizi fark edersin ve yalnız yaşama fikrinden vazgeçersin. Mesele şu ki, bizimle eve geldiğinde, sanmıştım ki.
Ve tüm bunları istemiyorum diye Günün birinde uyanırsın kendini kandırdığını fark edersin.
Benzinci arkadaş, belki bir sonraki sefer muhtemel kaçırılan kişi hakkında aşağılık korkak olması dışında bir şeyler fark edersin.
bavulunu kapının önündeki çime atar, yani uçağa binersin, ve fark edersin.
Şunu diyorum, bir gün uyanırsın ve hayatını saçma hayallerin peşinde harcadığını fark edersin.
Fark eder çünkü Stick her şeyi bir sebeple yapar?
Yani eminimpahallıdır fakat ne fark eder?
O tekneyi almalıydın! Yani eminim pahallıdır fakat ne fark eder?
Yani eminim pahallıdır fakat ne fark eder?
Ne fark eder ki?
Ne fark eder, anlamıyorum.