FARK EDERSIN - Almanca'ya çeviri

merkst
fark
hatırlamak
hatırlarım
anlamadan
ezberlemek
hatırlayamam
du bemerkst
merkt
fark
hatırlamak
hatırlarım
anlamadan
ezberlemek
hatırlayamam
klar
açık
tamam
elbette
net
tabi
belli
fark
berrak
kesin
temiz

Fark edersin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
bomboş olduğunu fark edersin. hazırlandığın her şeyin.
total nutzlos ist. Du merkst, dass alles, was du über dich denkst.
Ama sonra bataklıkta olduğunu fark edersin.
Aber dann begreifst du, dass du im Treibsand stehst.
Daha kötü. Umarım bunu fark edersin ve umarım kaçarsın.
Es ist schlimmer. Ich hoffe, dass dir das klar wird und ich hoffe, du kommst davon weg.
Sonra bir gün, fark edersin.
Und dann, eines Tages, bemerkst du es.
Umarım küstüğümü fark edersin.
Ich hoffe, du hast das bemerkt.
Bir gün uyandığında bebeğinin artık sana ihtiyacının olmadığını fark edersin.
Eines Tages merkt ihr, dass euer Baby euch nicht mehr braucht.
Çünkü başına çocuklarından birini kaybetmek gibi… kötü bir şey geldiğinde… kocan olmadan hayata devam edemeyeceğini fark edersin.
Wie ein Kind zu verlieren… erkennst du, dass du ohne deinen Mann nie leben könntest. Denn wenn etwas wirklich Schlimmes passiert.
daha sonra onun da tıpkı diğerleri gibi olduğunu fark edersin.
der Nebel sich lichtet, und dann merkt man, dass sie ist wie die anderen.
bir yabancı gibi geliyordur. Ama 20 yıl sonra bir gün uyanır ve fark edersin ki.
dann wacht man 20 Jahre später auf und merkt, wie ein Fremder anfühlt.
Seni sevdiğimizi fark edersin ve yalnız yaşama fikrinden vazgeçersin. Mesele şu ki, bizimle eve geldiğinde, sanmıştım ki.
Ich dachte eben, wenn du zu uns kommst, wirst du merken, dass wir dich lieben, und dir das mit dem Alleinleben anders überlegen.
Ve tüm bunları istemiyorum diye Günün birinde uyanırsın kendini kandırdığını fark edersin.
Dass du eines Tages aufwachen Das Problem mit deinem selbstgerechten Pfadfinder-Gehabe ist, und merken wirst, dass du dir selbst was vorgemacht hast.
Benzinci arkadaş, belki bir sonraki sefer muhtemel kaçırılan kişi hakkında aşağılık korkak olması dışında bir şeyler fark edersin.
Tankstellen-Kerl? Vielleicht versuchst du nächstes Mal etwas mehr über ein mögliches Entführungsopfer zu bemerken, als seinen schlechten Gestank?
bavulunu kapının önündeki çime atar, yani uçağa binersin, ve fark edersin.
den Rasen im Vorgarten. Also steigst du in ein Flugzeug, und du realisierst.
Şunu diyorum, bir gün uyanırsın ve hayatını saçma hayallerin peşinde harcadığını fark edersin.
Ich spreche davon, dass man eines Tages aufwacht und realisiert, dass man sein Leben damit verschwendetet hat, dummen Träumen hinterherzujagen.
Fark eder çünkü Stick her şeyi bir sebeple yapar?
Weil Stick nie etwas ohne Grund tut. Klar?
Yani eminimpahallıdır fakat ne fark eder?
Klar, es ist bestimmt teuer, aber was soll's?
O tekneyi almalıydın! Yani eminim pahallıdır fakat ne fark eder?
Klar, es ist bestimmt teuer, aber was soll's?
Yani eminim pahallıdır fakat ne fark eder?
Klar, es ist bestimmt teuer, aber was soll's?
Ne fark eder ki?
Was ändert das schon?
Ne fark eder, anlamıyorum.
Ich wei nicht, was der Unterschied ist.
Sonuçlar: 47, Zaman: 0.0464

Farklı Dillerde Fark edersin

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca