Fark etmişti Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Frankle yaptığınız korkunç iş birliğini fark etmişti.
Ama jüri fark etmişti.
Firma bu sistemin potansiyelini fark etmişti.
Ancak annesi ağladığını fark etmişti.
Yolculuğuna geri döndüğünde, tek başına olmadığını fark etmişti.
Elbette Felicia fark etmişti.
Ama benim gibi değildi…''''… doğrusu, babasının gözlerindeki hayranlığı fark etmişti.
Belki de yeni bir özel fırça olmadanBirçoğu'' Maybelin Roketi'' maskara fark etmişti.
Gülseren haklıydı ve kolunun yandığını da fark etmişti.
Bunu kral fark etmişti.
Justin de bunu fark etmişti.
Yılında firma kurucusu Fronius, o zamanki kaynak konvertörlerinin yetersiz enerji kullanımını fark etmişti.
Paul bunu fark etmişti.
Kitabın ön yüzünde, ilk sahibinin adını fark etmişti: Miss. Hollis Maynell.
Ama Morris durumu fark etmişti.
Ayağa kaldır şunu!” diye haykırdı subay; suçlunun, yolcunun dikkatini kendi üzerine çektiğini fark etmişti.
Tüm ekonominin çökebileceğini fark etmişti. Mark Baum,
Savcı daha sonra bu işi Paolo Borsellinonun yapmasının yalnızca doğru değil, kaçınılmaz olduğunu fark etmişti.
Mark Baum, yüzündeki o şapşal ifadeyle o aptal restorandaki o anda tüm ekonominin çökebileceğini fark etmişti.
Buda tüm bunları fark etmişti.