Ihanet eden Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Arkadaşın sadakatsizliğini keşfettiğinde, ihanet eden bıçaklama acısını hissedecekler.
Bana ihanet eden Tokralı Jolinarın dönüşü için teşekkür etmeme izin verin, böylece intikamımı alabilirim.
Bana ihanet eden günahkarları anlat.
Asıl sana ihanet eden kişi benim.
Sana ihanet eden birine güvenmek haricinde yanlış bir şey yapmadın.
Kalbim. Görünüşe göre bana ihanet eden yalnız sen değilsin.
Acımasız baba piç evlat ve ona ihanet eden kız kardeşi.
Bir kere ihanet eden, her zaman ihanet eder.
Arkadaşına ihanet eden şu keşiş pisliğin biriymiş, bunu bilemezdiniz.
Ona ihanet eden Yahuda da burayı biliyordu.
Ona ihanet eden Yahuda da onlarla birlikte duruyordu.
Bana ihanet eden komşularıma karşı beni reddeden oğluma karşı beni öldürmeye çalışan kişiye karşı.
Bence Kadimleri kendilerine ihanet eden anne babaları olarak görmüşler.
Sana ihanet eden onca insandan sonra… yine de insanlara olumlu yaklaşıyorsun.
İsaya ihanet eden Yahuda, Onun mahkûm edildiğini görünce yaptığına pişman oldu.
Ve kendisine ihanet eden herkesten intikam almaya başlar. Nişanlısı olacak olan kaltak da dahil.
Bize ihanet eden bir adama merhamet edeceğiz ve mucizevi tedavi yöntemiyle onu da kendimiz gibi yapacağız.
umarım… beni sana yalan söyleyen, sana ihanet eden adam olarak hatırlamazsın.
Merak etme. Abu Ahmad, ona ihanet eden adamın gözlerine bakma fırsatını kaçırmaz.
ilk fırsatta işverenine ihanet eden birini işe almanın dikkatsizce olduğunu söylüyorum.