GITMEK ZORUNDA - Yunan'ya çeviri

πρέπει να πάει
gitmem gerek
gitmem gerekiyor
gitmek zorundayım
benim gitmem lazım
gitmem lazım
πρέπει να φύγεις
gitmem gerek
gitmem lazım
gitmek zorundayım
kaçmam gerek
πρέπει να πάω
gidip
gitmem gerek
gitmem gerekiyor
gitmek zorundayım
götürmem gerek
götürmem gerekiyor
dönmem gerekiyor
gitmem lazım
ben gidip
geri dönmeliyim
χρειάζεται να πας
χρειάζεται να φύγεις
χρειάζεται να πάω
ανάγκη να φύγεις
υποχρεωμένοι να πάμε
ανάγκη να πάμε
αναγκαστώ να φύγω
απαραίτητο να πας

Gitmek zorunda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Gitmek zorunda değilsin, Tina.
Δεν χρειάζεται να φύγεις, Τίνα.
Rebecca? Gitmek zorunda değilsin.
Ρεμπέκα, δεν είναι ανάγκη να φύγεις.
Askere gitmek zorunda değilsin.'' dedi.
Λέει,"Δεν χρειάζεται να πας στον πόλεμο.".
Gitmek zorunda kalacaksın, başka seçeneğin yok.
Πρέπει να φύγεις, δεν έχεις άλλη επιλογή.
Eğer Tokyoya Otoku olmadan gitmek zorunda kalırsam asla mutlu olamam.
Ποτέ δεν μπορώ να είμαι ευχαριστημένος, αν πρέπει να πάω στο Τόκιο, χωρίς την Οτόκα.
Bu oyunda size kötü bir şey yapmış olmadan eve gitmek zorunda.
Σε αυτό το παιχνίδι πρέπει να πάει στο σπίτι χωρίς να έχετε κάνει κάτι κακό.
Dans etmeye gitmek zorunda değiliz.
Δεν είναι ανάγκη να πάμε για χορό.
Gitmek zorunda değilim.
Δεν χρειάζεται να πάω.
Max, gitmek zorunda değilsin.
Μαξ, δεν χρειάζεται να φύγεις.
Gitmek zorunda değilsin. Telefonla da halledebilirsin.
Δεν πρέπει να φύγεις, μπορείς να το κάνεις από το τηλέφωνο.
Yarın okula gitmek zorunda mıyım?
Πρέπει να πάω στο σχολείο αύριο;?
Gitmek zorunda değilsin.
Δεν είναι ανάγκη να φύγεις.
Yalnız gitmek zorunda değilsin.'' Artı bir'' in ben olurum.
Όχι, δεν χρειάζεται να πας μόνη σου, θα είμαι το συν ένα σου.
Gitmek zorunda değiliz. Bilmiyorum.
Δεν είμαστε υποχρεωμένοι να πάμε.
Yarınki konferansa gitmek zorunda değilim.
Δεν χρειάζεται να πάω στο συνέδριο αύριο.
Ama gitmek zorunda değilsin Caitlin.
Δεν χρειάζεται να φύγεις, Κέιτλιν.
Gitmek zorunda olduğunu biliyorum.
Το ξέρω πως πρέπει να φύγεις.
Polise gitmek zorunda değiliz.
Δεν είναι ανάγκη να πάμε στην αστυνομία.
İstemiyorsan gitmek zorunda değilsin.
Δεν χρειάζεται να πας αν δεν θες.
Bilirsiniz, gitmek zorunda değilsiniz.
Ξέρεις, δεν είναι ανάγκη να φύγεις.
Sonuçlar: 785, Zaman: 0.079

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan