A PLACE TO GO in Turkish translation

• gidecek bir yer
• gidecek bir yeriniz
• gidecek bir yerin
• gidecek yerin
• gidecek bir yerim
• gidecek bir yere
• gidecek bir yeri
• gidecek bir yerimiz

Examples of using A place to go in English and their translations into Turkish

Money, a place to go. We have.
Paramız olacak, gidecek bir yerimiz var. Biz.

To emigrate you need a lot of money and a place to go.
Göç etmek için para ve gidecek bir yer bulmanız gerek.

We had a place to go, so we never went anywhere. It's ironic.
İronik. Gidecek bir yerimiz vardı, o yüzden hiçbir yere gitmedik.

Give people, who wanted something a little different, a place to go.
Birazcık farklı bir şey isteyenlere gidecek bir yer sağlamak için.

We don't have money, or a place to go.
Ne paramız ne de gidecek bir yerimiz var.

Give people, who wanted something a little different, a place to go.
Birazcik farkli bir sey isteyenlere gidecek bir yer saglamak için.

This is great. It's really good to have a place to go.
Harika, gidecek bir yerinin olması çok güzel.

Everybody has a place to go?
Herkesin gidecek bir yerinin olması?

to have a place to go.
bilirsin gidecek bir yerleri olsun diye.

Do you have a place to go?
Gidecek bir yerin var mı?

All right, you got a place to go?
Tamam, gidecek yerin var mı?

I needed a place to go.
Gidecek bir yere ihtiyacım vardı.

If you need a place to go, you call this number.
Gidecek bir yere ihtiyacınız olursa bu numarayı arayabilirsiniz.

We think we have got a place to go to..
Gidebilecek bir yer bulduğumuzu sanıyoruz.

They will need a place to go for the transition.
Değişim için gidecek bir yere ihtiyaç duyacaklar.

Money in my pocket Lookin' for a place to go.
Cebimdeki para gideceği yeri arıyor.

I just thought the boys needed a place to go.
Çocukların bir yerlere gitmesi gerektiğini düşündüm.

You two got a place to go to, right?
Gidecek yeriniz var, değil mi?

I have got a place to go.
Gidebileceğim bir yerim var.

Do you have a place to go?
Gidebileceğin bir yer var mı?