Examples of using Place else to go in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
There's no place else to go for this ransom.
Fidyenin başka bir yere gideceği falan yok.No… I mean there'sno place else to go.
Hayır, yani başka gidecek yer yok.I got no place else to go, Joe.
Gidecek yerim yok Joe.You got no place else to go.
Gidecek başka yerin yok.I got no place else to go.
Gidecek başka yerim yok.There's no place else to go.
Gidecek başka yer yok.No place else to go.
Gidecek başka yer yok.There's no place else to go.
Gidecek başka yer yok ki.Why don't you just quit?'Cause I got no place else to go!
Çünkü gidecek başka yerim yok!- Neden gitmiyorsun?When I'm not stoned I got no place else to go.
Gidecek yerim yok. Uçmadığım zaman bundan başka.No place else to go.
Gidecek bir yerim yoktu.He had no place else to go.
No place else to go.
Gidecek başkabir yer yok.What about those lonely people who have no place else to go?
Gidecek başka yeri olmayan bu kimsesiz insanlar ne olacak?They all say the same thing. They had no place else to go.
Hepsi aynı şeyi söyledi, gidecek başka bir yerleri yoktu.Why don't you just quit?'Cause I got no place else to go!
Neden gitmiyorsun?- Çünkü gidecek başka yerim yok!And no place else to go… she wandered alone for part deepest, darkest galaxy.
Ve gidecek başka bir yer yok… galaksinin en garip, en karanlık, You know as well as I do, they don't have any place else to go.
Sen de benim kadar iyi biliyorsun ki, gidecek başka yerleri yok.Well, to be honest, I got no place else to go… and I made a deal with our new pal, Eleanor.
Dürüst olmak gerekirse, gideceğim başka bir yer yok. Ve because we're part-time caterers and we have no place else to go.
yarım zamanlı kumanyacılarız ve gidecek başka bir yerimiz yok.
