AIDING in Turkish translation

['eidiŋ]
['eidiŋ]
yardımcı
help
helpful
helper
assistant
deputy
auxiliary
vice
associate
sidekick
of assistance
destek
support
backup
back
assistance
supportive
help
boost
supply
aid
assist

Examples of using Aiding in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
You are herewith charged with aiding our sworn enemy, the Blefuscians. All hail Lilliput!
Yaşasın Lilliput! Baş düşmanımız Blefusyalara yardım etmekle suçlanıyorsun!
For aiding Detective Mark Dixon.
Tehlikeli bir durumda Dedektif Mark Dixona yardım ettiği için.
Keeping your mouth shut means aiding a fugitive.
Çeneni kapalı tutman, bir kaçağa yardım ediyorsun demektir.
Aiding a felon during the commission of a felonious act?
Bir suçluya eylemi sırasında yardım etmek.
You seem very determined to ignore my strong emotions about aiding you.
Görmezden gelmekte kararlısınız. Size yardım etmek konusunda kuvvetli hislerimi.
My strong emotions about aiding you.- You seem very determined to ignore.
Görmezden gelmekte kararlısınız. Size yardım etmek konusunda kuvvetli hislerimi.
Obstruction of justice, aiding and abetting.
Adaleti engellemek, yataklık ve yardım etmek.
How? By aiding an outlaw vigilante?
Nasıl? Bir kanun kaçağına yardım ederek mi?
Someone in Arthdal must be aiding him.
Arthdaldaki biri ona yardım ediyor olmalı.
A fifth man, Cui Cheng-gui, was found guilty of aiding the kidnap.
Beşinci kişi olan Cui Cheng-gui, kaçırmaya yardımdan suçlu bulundu.
I'm just pitching' in, aiding' the cause.
Ben sadece işe katılıyorum, amacınıza yardım ediyorum.
Aiding an escaped con.
Kaçak bir mahkuma yardım etmekten.
If we take her into custody for aiding and abetting, that would significantly decrease the chances of her leading us to her brother.
Yardım ve yataklıktan gözaltına alırsak… bizi ağabeyine yönlendirme ihtimali oldukça düşer.
We're placing you under arrest for aiding and abetting… But I'm just trying to leave. For what?
Ne için?- Sizi, yardım ve yataklık etmekten tutukluyoruz…- Ama ben sadece gitmeyi deniyordum?
From this meeting… came affirmations that the US would continue aiding… the new government of Vietnam in its war against the Communist insurgents.
Komünist asilere karşı savaşında yardımcı olmaya devam edecek. Amerikan hükümeti, Vietnamın yeni hükümetine.
Aiding and abetting, or anything like that, if mr. jane is involved in obstruction of justice, he's yours.
Eğer Bay Jane adaletin engellenmesine… yardım ve yataklığa veya buna benzer bir şeye karışmışsa… adam sizindir.
We sell it as a health supplement,"aiding weight loss", to bypass the regs.
Sağlık destekçisi olarak satarız,'' kilo kaybına yardımcı'', yönetmeliği aşmak için.
Bondsman won't have anything to do with me now that you have told him I was aiding and abetting.
Senin işverenin benimle Alıp veremediği kalmadığına göre, Belki de ona ne kadar yardımcı olduğumu söylersin.
Under a project launched by the Slovenian Embassy in BiH, experts in Ljubljana will create a winds map for BiH, aiding the establishment of a renewable energy centre.
Slovenyanın BH Büyükelçiliği tarafından başlatılan bir projeyle, Ljubljanalı uzmanlar BH için bir rüzgar haritası hazırlayarak bir yenilenebilir enerji merkezi kurulmasına yardımcı olacaklar.
Jess, do you realize what kind of deep chowder I will be in if I get caught aiding and abetting?
Jess, yardım ve yataklık ederken yakalanırsam ne tür bir derin çorba olacağının farkında mısın?
Results: 378, Time: 0.0911

Top dictionary queries

English - Turkish