ARE CAPABLE in Turkish translation

[ɑːr 'keipəbl]
[ɑːr 'keipəbl]
yapabilir
can
do
is capable
make
yetenekli
talent
skill
ability
gift
aptitude
flair
yapabileceğini
can do
you can
is capable of
would do
will do
yapabileceğine
can do
are capable
would do
will do
ability to do
kapasitede
capacity
capability
capacitance
yapabilecek
can do
can
would do
capable
to make
will do
be able to do
yapabilen
can
do
capable
makes
kadir olduğunu
yapabildiğini
can do
he's capable of
would do
muktedirsin
capable of
able
powerful
yapabileceğine dair
olma yeteneğine sahiptir

Examples of using Are capable in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I don't think you're capable of that.
Bence sen bunu yapabilecek biri değilsin.
I'm sure people like Chloé are capable of great things.
Chloé gibilerin harika şeyler yapabileceğine eminim.
These callings are capable of so much more.
Çağrılar çok daha fazlasını yapabilir.
You're capable.
Buna muktedirsin.
No idea what these people are capable of.- Ma'am.
Hanımefendi, bu insanların neler yapabileceğine dair bir fikriniz yok.
We both know you're capable of anything.- Please.
Lütfen. İkimiz de biliyoruz ki sen her şeyi yapabilecek birisin.
I have to be here. These dogs are capable of anything.
Burada olmalıyım. Bu köpekler herhangi bir şey yapabilir.
Barbara, please. Sweetheart, you're capable of making your own decisions.
Barbara, lütfen. Hayatım, sen kendi kararlarını vermeye muktedirsin.
Are capable of adapting to many things. The people of the Water Tribe.
Su kabilesi halkı değişikliklere kolayca adapte olma yeteneğine sahiptir.
For a treasure like the caskets, people are capable of anything.
Tabut hazinesi için, insanlar her şeyi yapabilir.
For a treasure like the caskets, people are capable of anything.
Bu kutular gibi bir hazine için herkes her şeyi yapabilir.
Sweetheart, you're capable of making your own decisions.
Hayatım, sen kendi kararlarını vermeye muktedirsin.
The people of the Water Tribe are capable of adapting to many things.
Su kabilesi halkı değişikliklere kolayca adapte olma yeteneğine sahiptir.
You all know that Baltimore city jurors are capable of just about anything.
Baltimore Şehir Jürisi hemen her şeyi yapabilir.
Women are capable of most anything, Drake.
Kadınlar çoğu şeyi yapabilir, Drake.
Piero, you know I think you're capable.
Piero, kapasiten var biliyorsun.
That's nothing compared to what women are capable of.
Ama kadınların yeteneklerine kıyasla onlarınki hiçbir şey değil.
Are capable of managing their own affairs. Those two kids.
Kendi işlerini yönetme yeteneğine sahip! Bu iki çocuk.
I don't think you're capable of fighting at this level anymore.
Artık bu sıklette dövüşecek kapasiten olmadığını düşünüyorum.
Maybe you're capable of more than you know.
Belki de düşündüğünden daha yeteneklisindir.
Results: 176, Time: 0.1036

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish