BACKS in Turkish translation

[bæks]
[bæks]
arkanızı
back
rear
behind
aft
hind
posterior
supporter
sırtlarına
back
ridge
dorsal
piggyback
your duffle
geri
back
return
get back
destek
support
backup
back
assistance
supportive
help
boost
supply
aid
assist
destekliyor
to support
to endorse
back
promote
advocating
to encourage
to be supportive
to reinforce
bellerini
waist
back
lumbar
bei
rely
depend
fanny
spinal
loins
sırtlar
arkadan
back
from behind
rear
will go
arkasını
back
rear
behind
aft
hind
posterior
supporter
arkalarına
back
rear
behind
aft
hind
posterior
supporter
arkalarını
back
rear
behind
aft
hind
posterior
supporter
geriye
back
return
get back
sırtını
back
ridge
dorsal
piggyback
your duffle
sırtları
back
ridge
dorsal
piggyback
your duffle
sırtlarını
back
ridge
dorsal
piggyback
your duffle
desteklediğini
to support
to endorse
back
promote
advocating
to encourage
to be supportive
to reinforce
destekler
support
backup
back
assistance
supportive
help
boost
supply
aid
assist
beliniz
waist
back
lumbar
bei
rely
depend
fanny
spinal
loins

Examples of using Backs in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
And, Vic… make sure you and your guys watch your backs.
Ve Vic… sen ve adamların arkanızı kollayın.
Clemens backs away, 18-footer.
Clemens geriye çekiliyor, 7 metreden atıyor.
We're gonna be careful, watch each other's backs.
Birbirimizin arkasını kollayacağız. Dikkatli olacağız.
Diplomatic Diary: Bulgaria backs Albania's NATO bid.
Diplomasi Günlüğü: Bulgaristandan Arnavutlukun NATO üyelik hedefine destek.
His dentist backs the alibi.
Dişçi de bu iddiayı destekliyor.
Put your backs into it, you sons of whores!
Geriye doğru itin, sizi o… çocukları!
He wondered about cowboys watching Indians' backs.
Hintlilerin sırtını kollayan kovboylardan endişe duymuştu.
She scans the backs of classics… and then pretend that she's read them.
Klasiklerin arkasını tarıyor… ve sonra onları okuyormuş gibi yap.
Macedonian government backs electoral changes.
Makedon hükümetinden seçim değişikliklerine destek.
Montenegro strongly backs the formation of a regional energy market for Southeast Europe.
Karadağ, Güneydoğu Avrupada bölgesel bir enerji pazarı oluşturulması fikrini kuvvetle destekliyor.
Watch your backs now.
Geriye yaslanın şimdi.
Guys, can we slap each other on the backs later?
Çocuklar birbirimizin sırtını sonra sıvazlasak olur mu?
Backs, elbows, knees. People come to me with necks.
İnsanlar bana boyunları, sırtları, dirsekleri ve dizleri için gelirler.
Diplomatic Diary: Italy backs Montenegro's accession.
Diplomasi Günlüğü: İtalyadan Karadağın üyeliğine destek.
Who backs me on Pierce?!
Pierce konusunda kim beni destekliyor?
They put their backs to the woods, and see how long they can wait before getting scared.
Sırtlarını ormana veriyorlar, ve korkmadan ne kadar dayanabileceklerini ölçüyorlar.
What do we put on the screen that will make the backs of their necks crawl?
Boyunlarını geriye kaçıracak bişey, ne koyabiliriz ekrana?
Stroke each other's backs.
Birbirimizin sırtını sıvazlayacağız.
I do want it to feel we have each other's backs.
Birbirlerinin sırtları. Sahip olduğumuzu hissetmesini istiyorum.
Good. We're gonna be careful, watch each other's backs.
Dikkatli olacağız. Birbirimizin arkasını kollayacağız. Güzeel.
Results: 771, Time: 0.1093

Top dictionary queries

English - Turkish