BEEN USING in Turkish translation

[biːn 'juːziŋ]
[biːn 'juːziŋ]
kullanıyor
servant
bondman
worshiper
slave
a votary
to serve
to worship
kullandığını
use
to drive
take
kullanıyorum
servant
bondman
worshiper
slave
a votary
to serve
to worship
kullanıyormuş
servant
bondman
worshiper
slave
a votary
to serve
to worship
kullanıyorlar
servant
bondman
worshiper
slave
a votary
to serve
to worship
kullanmış
use
to drive
take
kullandığın
use
to drive
take
kullandım
use
to drive
take
kullanımı
use
usage
utilisation
utilization
handling
manual
absorption

Examples of using Been using in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
The swans have been using this sheltered bay at as a winter refuge for many generations.
Kuğular, nesillerdir bu körfezi kışı geçirmek için kullanıyorlar.
I have only been using the MAC address for a spoof.
MAC adresini sadece kandırmaca için kullanıyorum.
For 2,000 years. Meaning, some wing of the church has secretly been using it.
Bunun anlamı, kilisenin bir kısmı 2000 yıldır… gizlice bu dili kullanıyormuş.
People think wesen have been using masks for years.
İnsanlar yıllardır Wesenların maske kullandığını düşünür.
This epoxy you have been using is water soluble, which means it's not weather-resistant.
Kullandığın tutkal suda çözünüyor, su geçirmez değil yani.
He was agitated and clearly had been using narcotics.
Aşırı telaşlıydı belli ki uyuşturucu kullanmış.
I have been using it.
Ben onu kullandım.
and they have been using this place like a prison.
burayı hapishane gibi kullanıyorlar.
Toasters have been using this planet to test track cyborg critters.
Tost makineleri bu gezegeni yaratıkların izini sürmek için kullanıyorum.
A dead woman's been using her undercover identity.
Ölü bir kadın gizli kimliğini kullanıyormuş.
I knew Ackroyd had bought a Dictaphone and had been using it.
Ackroydun bir diktafon aldığını ve kullandığını biliyordum.
For the last eight hours. You have been using my personal supply of pain killers.
Son sekiz saattir kullandığın ağrı kesicileri… kendi stokumdan harcıyorum.
daughter may have been using steroids.
kızınızın steroid kullanmış olabileceğine ilişkin bilgiler var.
I have been using the shampoo.
Senin şampuanını kullandım.
They have been using this place for a political prison ever since.
O zamandan beri burayı… siyasi bir hapishane olarak kullanıyorlar.
The dead woman's been using her undercover identity.
Ölü bir kadın gizli kimliğini kullanıyormuş.
I'm starting to think that you have just been using me to advance your career!
Kariyerinde ilerlemek için beni kullandığını düşünmeye başladım!
He may have been using a fireman's uniform to lure his victims into his vehicle.
Kurbanlarını cezbedip arabasına almak için itfaiyeci üniformasını kullanmış olabilir.
Well, I have been using it a lot in the last few years.
Son birkaç senedir oldukça fazla kullandım.
I have been using all this stuff for more than 80 years. And I realize.
Fark ettim ki, tüm bunları 80 seneden fazla süredir kullanıyorum.
Results: 452, Time: 0.2806

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish