BETWEEN TWO WORLDS in Turkish translation

[bi'twiːn tuː w3ːldz]
[bi'twiːn tuː w3ːldz]
iki dünya
two world
two earth
two universes
i̇ki dünya
two world
two earth
two universes

Examples of using Between two worlds in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
He is between two worlds demanding justice.
İki âlemin arasında adalet istiyor.
Like Tolstoy, these monks live between two worlds.
Tolstoy gibi, bu keşişler de iki dünya arasında yaşıyor.
A gateway between two worlds.
Bir geçit. Dünyalar arasında.
This was a chance encounter between two worlds, both equally human
Bu iki dünya arasında karşılaşma şansıydı, ikisi
And I see you, Nayan, standing there, wobbling between two worlds, wagering your eternal salvation.
Bense Nayan, seni iki dünya arasında sallanıp ebedi kurtuluşunu bahse koyarken görüyorum.
He's a man who's trapped between two worlds, but has the responsibility of protecting both of them.
İki dünya arasına sıkışmış ama ikisini de koruma sorumluluğu var.
And I think we pulled it off… is that she's kind of caught between two worlds in that respect.
Ve sanırım bunu başardık. O bir nevi iki dünya arasında sıkışıp kalmış.
If I deserve punishment, I can imagine none worse than being forced to live… as you describe it… between two worlds.
Eğer cezayı hak edersem, sizin tarif ettiğiniz şekliyle iki dünya arasında yaşamaya zorlanmaktan daha kötüsünü düşünemiyorum.
thanks to the divine work, she got caught between two worlds.
Takdir-i ilahi, o iki dünya arasında sıkıştı.
Many scientists now suspect an advanced spacecraft will soon forge a direct link between two worlds.
Şimdi birçok bilim insanı gelişmiş bir uzay aracının iki dünya arasında doğrudan bir bağlantı oluşturabileceğini düşünüyor.
This mirror is a direct portal between two worlds. Right, what do we know?
Ne biliyoruz? Bu ayna, iki dünya arasında direkt bir portal?
A soul caught between two worlds. and appeared deformed, The baby was born in transition.
Bebek geçişte doğdu ve deforme olmuş gibiydi iki dünya arasında bir ruh yakalandı.
Mia, I understand that you are torn Not anymore. between two worlds right now.
Artık değil.- Mia, şu anda iki Dünya arasında kaldığının farkındayım.
His soul lingers between two worlds, suffering physical and spiritual torment for a century.
Ruhu iki dünya arasında sıkışacak. Bir yüzyıl boyunca fiziksel ve ruhsal işkencelere maruz kalacak.
It's some of otherworldly instruction manual that Jennifer and only Jennifer can use to summon the door between two worlds.
Jennifer için hazırlanmış ve sadece Jenniferın kullanabileceği iki dünya arasındaki kapıyı çağırmaya yarayan bir doğaüstü kullanım kılavuzu.
After the publication of James Crenshaw's book Telephone Between Two Worlds in 1950, in which both Zenor
De James Crenshawnun İki Dünya Arasında Santral adlı kitabının basımından sonra
Because until then, they move between two worlds and can see
O yaşa kadar iki dünyada var olurlar
not make the transition, angry and inflexible, and troubled children caught between two worlds.
inatçı olan erkeklerin ve iki dünya arasında kalan sorunlu çocukların hikayelerini.
Lieutenant, you know I understand your bind, and I, more than anyone, know what it means to be pulled between two worlds, but if we do not stop these monsters… we cannot risk moving Miss Jenny anywhere,
Teğmen elin kolun bağlı biliyorum ve iki dünya arasında kalmanın ne anlama geldiğini herkesten daha iyi biliyorum ama bu canavarları durdurmazsak
Between Two Worlds.
İki dünya arasında.
Results: 294, Time: 0.0486

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish