BUT IF YOU DO in Turkish translation

[bʌt if juː dəʊ]
[bʌt if juː dəʊ]
ama yaparsan
ama eğer yaparsan
but if you do
ama bir daha yapacak olursan ki yapmazsan
yapmış olursun ama
eğer dediğimi yaparsanız 100 veririm biliyorum biraz kafanız karışık ama
ama bunu yaparsan sana
yapamadıysanız

Examples of using But if you do in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
And today we're viewing the originals, and right now… I know you're confused… But if you do as I say, I will give you a hundred dollars.
Eğer dediğimi yaparsanız 100$ veririm. Biliyorum biraz kafanız karışık ama -Orjinallerin bulunduğu oda.
But if you do this of your own accord-- you will be a multi-millionaire within the next five years.
Ama kendi isteğinle bunu yaparsan… Yani bunu yaptığında… önümüzdeki beş yıl içerisinde bir multi milyoner olacaksın.
You will be a multi-millionaire within the next five years. But if you do this of your own accord-- when you do this.
Ama kendi isteğinle bunu yaparsan… Yani bunu yaptığında… önümüzdeki beş yıl içerisinde bir multi milyoner olacaksın.
That somehow, if you use a computer, it's all mindless button-pushing, but if you do it by hand, it's all intellectual.
Yani bir biçimde, eğer bilgisayar kullanırsanız yalnızca boş boş tuşlara basmak olacağını savlıyor ama elle hesaplarsanız. bu tümüyle entelektüel bir iş durumuna geçiyor.
But if you do, I will be happy to oblige you… just by reporting your alcohol content to Imil.
Ama yaparsan, İmile kullandığın alkol miktarını haber vermek zorunda kalacağım.
But if you do it not, and you can never do it,
Yapamazsanız ki yapamayacaksınız o takdirde, inkar edenler için hazırlanan
Hardly anyone lasts more than six months with him, but if you do, the man is a living, breathing,
Neredeyse hiç kimse altı aydan fazla onunla kalamadı, ama kalırsanız adam en tepeye çıkmak için yaşayan,
That's your choice, but if you do, if we splinter now,
Bu sizin seçiminiz ama eğer yaparsanız, eğer şimdi ayrılırsak,
But if you do it not, and you can never do it,
Eğer yapamazsanız -ki asla yapamayacaksınız- korkun o ateşten
But if you do(it) not and never shall you do(it),
Eğer yapamazsanız -ki asla yapamayacaksınız- korkun o ateşten
Sure, you can go out one day, but if you do it again?
Elbette bir sefer dışarı çıkarsın, ama tekrar yapacak olursan… Ne olur?
But if you do it for me, I promise you that I will re-book it.
Kusmuklu yıldızı kaçırmana neden olacak ama… benim için bunu yaparsan söz veriyorum, sana yeni randevu ayarlarım.
I promise you that I will re-book it. But if you do it for me.
Kusmuklu yıldızı kaçırmana neden olacak ama… benim için bunu yaparsan söz veriyorum, sana yeni randevu ayarlarım.
But if you do that… Always. Then Randall's gonna miss out on something really special. If you make him choose.
Ama boyle yaparsan… onu seni secmeye zorlarsan… Randall cok onemli bir seyi kacirabilir. Her zaman.
Okay but if you do a lot of noise will be good to go.
Tamam, aptal güvercin. Ama bir halt daha çıkarırsan, ortadan kaybolsan iyi olur.
No, I mean, I don't think you need the magic trick, but if you do it, I'm sure you will be great.
Hayır. Bence numaraya ihtiyacın yok ama yapacaksan da harika olacağına eminim.
We shouldn't have done it in the first place, but if you ever do it again, but if you do, you should be wearing condom on condom,
En başından yapmamamız gerekirdi tabii ama bir daha yapacak olursan… ki yapmazsan tüm kadınlara bir iyilik yapmış olursun… ama yapacaksan
Which as a favor to women everywhere, you should not, but if you do, you should be wearing condom on condom,
En başından yapmamamız gerekirdi tabii ama bir daha yapacak olursan… ki yapmazsan tüm kadınlara bir iyilik yapmış olursun… ama yapacaksan
which as a favor to women everywhere, you should not, but if you do, you should be wearing condom on condom, and then wrap it in electrical tape.
yapmazsan tüm kadınlara bir iyilik yapmış olursun ama yapacaksan da prezervatifin üstüne prezervatif takıp elektrik bandıyla sar.
Which as a favor to women everywhere, you should not, and then wrap it in electrical tape. but if you do, you should be wearing condom on condom,
En başından yapmamamız gerekirdi tabii ama bir daha yapacak olursan… ki yapmazsan tüm kadınlara bir iyilik yapmış olursun… ama yapacaksan
Results: 74, Time: 0.0586

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish