Examples of using Came to save in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
No, I came to save your ass.
I escaped! Just came to save you!
Kaçtım! Sırf seni kurtarmaya geldim!Just came to save you! I escaped!
Kaçtım! Sırf seni kurtarmaya geldim!I came to save you.
Ben de seni kurtarmaya geldim.Remember the one i was with when patrick came to save me from the spider attack?
Patrick beni örümcek saldırısından kurtarmaya geldiğinde birlikte olduğum çocuk?I can't believe nobody came to save us.
Kimsenin bizi kurtarmaya gelmediğine inanamıyorum.I came to save you.
SHANTl: I came to save you.
Seni kurtarmaya geldik.That is why an exalted man came to save us from our sins.
Frank and Charlie came to save us!
Frank ve Charlie bizi kurtarmaya geldi!Tom came to save me.
Tom beni kurtarmaya geldi.Then what about yesterday who came to save me in horse?
Peki dün beni atla kurtarmaya geldiğinde?If this place is surrounded, how come no one came to save you?
Etraf sarılıysa neden kimse seni kurtarmaya gelmiyor?Dylan…- No-one came to save me.
Dylan…- Kimse beni kurtarmaya gelmemişti.How come no one came to save you? If this place is surrounded?
Etraf sarılıysa neden kimse seni kurtarmaya gelmiyor?how come no one came to save you?
kimse seni kurtarmaya gelmiyor?How come no one came to save you? If this place is surrounded?
Madem etrafımız çevrili… nasıl oluyor da kimse seni kurtarmaya gelmiyor?You don't want to forget that I helped your brother and came to save you.
Kardeşine yardım ettiğimi ve seni kurtarmaya geldiğimi unutmadın herhâlde.We came to save him.
Sonra onu kurtarmaya geldik.Someone came to save the criminals.
Birisi suçluları kurtarmaya geldi.
