COMETS in Turkish translation

['kɒmits]
['kɒmits]
kuyruklu yıldız
comets
kuyruklu yıldızların
kuyruklu yıldızları
kuyrukluyıldızları
comet

Examples of using Comets in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Water is thought to have originated from icy comets and meteors.
Ve meteorlar olduğu sanılmakta. Yeryüzündeki suyun kaynağının donmuş kuyruklu yıldızlar.
It's used to redirect comets.
Kuyrukluyıldızları yönlendirmek için kullanılıyor.
That you and comets are made of farts. What?
Sen ve kuyruklu yıldızların osuruktan yapıldığını. Ne?
And meet new species. Maybe we're not out here to just scan comets.
Belki sadece kuyruklu yıldızları taramak ve yeni türlerle tanışmak için burda değiliz.
Well, we never have comets.
Hiç kuyrukluyıldız geçmemişti de ondan.
Vulcan and human scientists have researched hundreds of comets.
Vulcan ve Dünya bilim adamları yüzlerce kuyruklu yıldızı araştırdı.
Rosetta will greatly increase our understanding of comets and the early solar system.
Rosetta, erken Güneş sistemi ve kuyruklu yıldız bilgimizi hayli arttıracak.
But comets are difficult to study.
Kuyrukluyıldızları incelemek çok zor.
And asteroids. It contains the seeds of planets, moons, comets.
Gezegenlerin… ayların, kuyruklu yıldızların… ve göktaşlarının tohumlarını içermektedir.
If we can't understand comets, we don't understand how we got here.
Eğer kuyruklu yıldızları anlayamazsak buraya nasıl geldiğimizi de anlayamayız.
Mercury has been bombarded with countless asteroids and comets.
Merkür sayısız asteroid ve kuyrukluyıldız tarafından bombardımana tutulmaktadır.
The giant planets scatter billions of asteroids and comets onto new paths.
Dev gezegenler milyonlarca göktaşını ve kuyruklu yıldızı yeni yollarına gönderdi.
So we don't know whether Comet Halley was in fact representative of all comets..
Yani Halley Kuyrukluyıldızı bütün kuyrukluyıldızları temsil edebilir mi, bilemeyiz.
Scientists thought comets were white like a snowball.
Bilim insanları kuyruklu yıldızların kartopu gibi beyaz olduklarını düşünüyorlardı.
Toggle whether comets are drawn in the sky map.
Gökyüzünde kuyruklu yıldızları göster/ gizle.
Chiron and Echeclus are therefore classified as both asteroids and comets.
Chiron ve Echeclus hem asteroid olarak hem de kuyrukluyıldız olarak sınıflandırılmaktadırlar.
Don't confuse comets and asteroids.
Kuyrukluyıldızları ve asteroitleri karıştırma.
Scientists thought that all comets were the same.
Bilim insanları tüm kuyruklu yıldızların aynı olduğunu düşündüler.
Billion years ago, gravity hurled comets to the edges of our solar system.
Milyar yıl önce… Çekim gücü kuyruklu yıldızları güneş sisteminin kenarlarına fırlattı.
You're chasing comets around the sky.
Gökyüzünde kuyrukluyıldızları kovalıyorsunuz.
Results: 322, Time: 0.0398

Top dictionary queries

English - Turkish