DIDN'T CRY in Turkish translation

• ağlamadı
• ağlamadım
• ağlamadığını
• ağlamayan

Examples of using Didn't cry in English and their translations into Turkish

Tom and I didn't cry.
Tom ve ben ağlamadık.

I know he didn't cry'cause he was sad or scared.
O, hüzünlü olduğu veya korktuğu için ağlamıyordu.

Tell me! They didn't cry until I left them.
Söyle! Ben onları bırakana kadar ağlamadılar.

They didn't cry. I didn't cry either.
Ben de ağlamadım. Ağlamadılar bile.

And I didn't cry.
Ve ben ağlamayacağım.

Julian didn't cry, though, or nothin.
Ama Julian hiç ağlamadı. Hiçbir şey yapmadı.

So Amy didn't cry, did she?
Amy ağlamadı, değil mi?

You didn't cry,?
Sen ağlamadın, değil mi?

My Salih didn't cry once.
Hiç ağlamadı benim Salihim.

He didn't cry when they were going at it. Tasty, eh?
Biz bunu yaparken o hiç ağlamadı. Güzel, ha?

Tasty, eh? He didn't cry when they were going at it?
Biz bunu yaparken o hiç ağlamadı. Güzel, ha?

I didn't cry during the ceremony.
Tören boyunca ben hiç ağlamadım.

But Lizzie didn't cry.
Ama Lizzie hiç ağlamadı.

During the ceremony I didn't cry.
Tören boyunca ben hiç ağlamadım.

Tasty, eh? He didn't cry when they were going at it.
Güzel, ha? Biz bunu yaparken o hiç ağlamadı.

He didn't cry when they were going at it.
Biz bunu yaparken o hiç ağlamadı.

He didn't cry when they were going at it. Tasty, eh?
Güzel, ha? Biz bunu yaparken o hiç ağlamadı.

You didn't get up to see why the baby wasn't crying. The baby didn't cry.
Sen de bebeğin neden ağlamadığına bakmak için kalkmadın. Bebek ağlamadı.

Bella was born with scarlet fever and until she was 5 years old she didn't talk, and I didn't cry.
Bella kızıl hastası olarak doğmuştu… ve 5 yaşına kadar konuşmadı, ben ağlamadım.

It certainly won't work with a man who didn't cry at"Field of Dreams", not even when the bank failed to recoup its investment in the farm.
Field of Dreamde, banka çiftliğe yaptığı yatırımı karşılayamadığı zaman bile ağlamamış birinde hiç işe yaramayacak.