DIDN'T LEARN in Turkish translation

['didnt l3ːn]
['didnt l3ːn]
öğrenmedi
to know
to learn
to find out
öğrenmedin
to know
to learn
to find out
öğrenmedik
to know
to learn
to find out
öğrenmeseydi
to know
to learn
to find out

Examples of using Didn't learn in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Didn't learn that at uni?
Üniversitede bunu öğretmediler mi?
Didn't learn a style?
Game end! You didn't learn anything this night, right?
Bu gece hiç bir şey öğrenmedin değil mi? Oyun bitti?
You didn't learn that at school?
Bunu okulda öğrenmedin mi?
They didn't learn that last week?
Onu geçen hafta öğrenmemişler miydi?
You didn't learn anything in sensitivity training, did you?
Hassaslık eğitiminde hiçbir şey öğrenmedin değil mi?
I guess Tripp didn't learn anything from the time he did that to me.
Sanırım Tripp, bana yaptığı zamanda da bir şey öğrenememiş.
You didn't learn Japanese from a book or a translation app or something?
Bir kitaptan veya çeviri uygulamasından Japonca öğrenmedin değil mi?
I think you didn't learn.
Sanırım sen bunu öğrenememişsin.
Didn't learn that at uni. Doctor?
Doktor? Üniversitede bunu öğretmediler mi?
So you didn't learn anything about… Zip?
Zip hakkında bir şey öğrendin mi?
You didn't learn to mambo like this in Saudi Arabia?
Suudi Arabistanda böyle mambo yapmayı öğrenmedin değil mi?
My kids didn't learn how to clean their room.
Çocuklarım ben toplamayı bırakana kadar… kendi odalarını toplamayı öğrenemediler.
You didn't learn to talk until you were 10.
Sen konuşmayı on yaşında söktün.
See, Tom didn't learn the fundamentals of team basketball… which is what you're learning how to play.
Görüyorsunuz, Tom takım oyununun temellerini öğrenmedi… ki siz bunu öğrenmektesiniz, nasıl oynayacağınızı.
learning how to play. See, Tom didn't learn the fundamentals of team basketball.
nasıl oynayacağınızı. Görüyorsunuz, Tom takım oyununun temellerini öğrenmedi.
And wouldn't eventually die for it he would not inherit this book from his teacher If my father didn't learn martial arts.
Ustasından bu kitabı almayacaktı… Eğer, babam, dövüş sanatlarını öğrenmeseydi… Bu kitap yüzünden ölmeyecekti.
He would not inherit this book from his teacher, If my father didn't learn martial arts, and wouldn't eventually die for it.
Ustasından bu kitabı almayacaktı… Eğer, babam, dövüş sanatlarını öğrenmeseydi… Bu kitap yüzünden ölmeyecekti.
If my father didn't learn martial arts and wouldn't eventually die for it he would not inherit this book from his teacher.
Ustasından bu kitabı almayacaktı… Eğer, babam, dövüş sanatlarını öğrenmeseydi… Bu kitap yüzünden ölmeyecekti.
You didn't learn it by just learning principles, you got in it and you did it so often that it became real.
Gidip temel ilkeleri öğrenerek değil, kendinizi içinde buldunuz ve o kadar çok kullandınız ki gerçekleşiverdi.
Results: 52, Time: 0.0418

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish