Examples of using Doubts in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
If you got some doubts about me, say'em to my face.
Benimle ilgili kuşkuların varsa bunu yüzüme söyle.Yes, but I'm starting to have doubts.
Evet ama kuşkularım var.All those doubts, the pressures… It's difficult to be captain.
But you're having doubts. I will be of service.
She has doubts about marriage.
Evlilikle ilgili kuşkuları var.Why?- I have doubts.
All the doubts start to creep in.
Tüm kuşkuların ortaya çıkmaya başlıyor.And i have serious doubts That this alibi of dr. Schafer's is going to hold up.
Ayrıca Dr. Schaferin mazereti ile ilgili ciddi kuşkularım var.It's difficult to be captain. All those doubts, the pressures.
Kaptan olmak zor iş. Tüm o şüpheler, baskılar.But you're having doubts. I will be of service.
Hizmet edeceğim Ama şüphelerin var.Didn't he throw you? I have doubts.
Seni atmadı mı? Tereddütlerim var.If you have got doubts about me, say them to my face.
Benimle ilgili kuşkuların varsa bunu yüzüme söyle.Believe me. I have had some serious doubts about that decision.
İnanın bana, son zamanlarda bu kararımla ilgili ciddi kuşkularım var.You already had some doubts at that time that it was not Bakulin.
O zamanlar Bakulin olduğuna dair bazı şüphelerin vardı.The FBI had serious doubts as well.
FBIın da ciddi kuşkuları var.I have doubts. Didn't he throw you?
Seni atmadı mı? Tereddütlerim var?Them to my face. If you got some doubts about me, say.
Benimle ilgili kuşkuların varsa bunu yüzüme söyle.I will be of service. But you're having doubts.
Hizmette olacağım. Ama şüphelerin var.I have doubts. Why?
Neden?- Tereddütlerim var?But then the girl had doubts, like everyone.
Ama kızında herkes gibi kuşkuları vardır.
