DRAMATICALLY in Turkish translation

[drə'mætikli]
[drə'mætikli]
çarpıcı bir şekilde
çarpıcı biçimde
dramatik biçimde
belirgin şekilde
ciddi ölçüde
çarpıcı derecede

Examples of using Dramatically in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Global trade has grown dramatically, but the Panama Canal.
Küresel ticaret çarpıcı bir biçimde gelişti, ancak Panama Kanalı.
Suddenly and dramatically.
Aniden ve dramatik bir biçimde.
His name is really fun to say dramatically. Slade.
Slade. Adını çarpıcı olarak söylemesi gerçekten de keyifli.
A dramatically unique venture in piracy.
Korsanlıkta dramatik eşsiz bir girişim.
Dramatically, sir?
Dramatik mi efendim?
What do you mean,"dramatically"?
Dramatik'' le neyi kast ediyorsun?
That's strange. The girl you're looking for has changed dramatically.
Aradığın kız çarpıcı şekilde değişti. Garip.
The robot will emerge dramatically.
Robot, dramatik bir biçimde ortaya çıkacak.
I will increase the pressure dramatically.
Dramatik basıncı arttıracağım.
Its body temperature falls dramatically and its breathing seems to cease altogether.
Vücut ısısı dramatik şekilde düşer ve solunum neredeyse tamamen durur.
Cases have increased dramatically.
Vakalar oldukça arttı.
Dramatically, the thing doesn't work if there is just one character.
Dramatik olarak, sadece bir karakter varsa, bu şey çalışmaz.
His words changed my life dramatically.
Sözleri hayatımda büyük değişikliğe sebep oldu.
His vital functions have worsened dramatically.
Yaşamsal fonksiyonları belirgin biçimde kötüleşti.
Dramatically changed the color of the water,
Dramatik olarak suyun rengini değiştirdi,
And their numbers have dwindled dramatically.
Bu yüzden sayıları dramatik şekilde azaldı.
And today, some exploit these spectacular legs very dramatically.
Ve bugün, bazıları bu görkemli bacakları çok etkileyici biçimde kullanırlar.
The story is changing dramatically every time he tells it.
Hikâyesi her anlattığında büyük değişimler geçiriyor.
The door-to-door sales of encyclopedias have decreased dramatically.
Kapıdan ansiklopedi satışları dramatik olarak azaldı.
During Campbell and Esselstyn's lifetimes, the American diet has changed dramatically.
Campbell ve Esselstynin yaşamları boyunca Amerikan beslenme biçimi çarpıcı bir şekilde değişti.
Results: 339, Time: 0.0869

Top dictionary queries

English - Turkish