HAS A WEAKNESS in Turkish translation

[hæz ə 'wiːknəs]
[hæz ə 'wiːknəs]
bir zayıflığı vardır
bir zaafı vardır
bir zayıf noktası var
bir zayıflığı var
zayıf noktası var
bir zaafı olduğunu

Examples of using Has a weakness in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Apparently our Countess has a weakness.
Görünüşe göre Kontesimizin bir zayıflığı varmış.
Indra has a weakness.
Indranın bir zayıflığı var.
Argenta has a weakness for small creatures.
Argentanın küçük yaratıklara karşı bir zayıflığı var.
But if their formula has a weakness, then so must ours.
Onların planlarında zayıflık varsa, bizimkinde de olabilir.
Everyone has a weakness.
Herkesin bir zayıf noktası vardır.
Everybody has a weakness.
Herkesin bir zayıf noktası vardır.
A man has a weakness, he's flawed.
Bir adamın zayıf noktası varsa, kusurludur.
Everyone has a weakness, even Thanos.
Herkesin bir zayıf yanı vardır Thanosun bile.
Every man has a weakness, Clark… no matter how superhuman he may be.
Her insanın zayıf yönü vardır, Clark. Ne kadar insanüstü olsa da.
Every exceptional ability has a weakness, believe me.
Her özel yeteneğin bir zayıf noktası vardır, inan bana.
Everyone has a weakness.
Herkesin bir zayıf yönü vardır.
Every man has a weakness, and I know what Vincent's is.
Her erkeğin zayıf bir noktası vardır ve ben Vincentın zayıf noktasının ne olduğunu biliyorum.
If Time Trapper has a weakness, you are the only one that can see it.
Zaman Tuzakçısının bir zayıf yanı varsa, görebilecek tek kişi sensin.
Everything has a weakness, even ghosts.
Her şeyi bir zayıf noktası vardır, hayaletlerin bile.
Every ship has a weakness.
Her geminin zayıf bir noktası vardır.
Everyone has a weakness. Verena!
Herkesin bir zayıf noktası vardır. Verena!
Verena! Everyone has a weakness.
Herkesin bir zayıf noktası vardır. Verena!
But everyone has a weakness.
Fakat herkesin bir zayıf noktası vardır.
Everything has a weakness, right?
Her şeyin bir zayıf noktası var değil mi?
Believe me.: Every exceptional ability has a weakness.
Her özel yeteneğin bir zayıf noktası vardır, inan bana.
Results: 75, Time: 0.0499

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish