HAS INVENTED in Turkish translation

• icat etti
• uydurdu
• uyduranın
• iftira eden
• keşfetti
• icat ettiyse

Examples of using Has invented in English and their translations into Turkish

Keneally has invented a bi-catch reduction device- a BRD- which lets smaller, immature fish escape from the net.
Keneally BRD denen bir yanlış avlanmayı azaltma cihazı icat etmiştir. Bu cihaz daha küçük, olgunlaşmamış balıkların ağdan kaçmasına izin verir.

And they say:"These are fables of antiquity he has invented, which are dictated to him morning and evening.
Ve dediler ki:'' Bu, geçmişlerin uydurduğu masallardır, bir başkasına yazdırmış olup kendisine sabah akşam okunmaktadır.

are mixed up false dreams! Nay, he has invented it!
Bu sözler, saçmasapan rüyadan ibaret, belki de kendisi uyduruyor bunları, hatta o, bir şair!

He is only a man who has invented a lie about God, and we are not going to believe him!
O ise, yalnızca bir adam( insan) dır, Allaha karşı yalan uydurmaktadır, bizler de ona inanacak değiliz!

He is only a man who has invented a lie about God, and we are not going to believe him!
Bu adam, sadece Allah hakkında yalan uyduran bir kimsedir; biz ona inanmıyoruz!

But it's not just typical sign language-- she says Edmund has invented some of his own signs.
Ancak bu bildiğimiz gibi işaret dili değil, Edmundun kendi işaretlerini uydurduğunu söylüyor.

Yet they say:"These are only confused dreams," or rather:"He has invented them;" or:"He is only a poet.
Hayır'' dediler.( Bunlar) Karmakarışık düşlerdir; hayır, onu kendisi uydurmuştur; hayır o bir şairdir.

religions man has invented over the centuries have all failed.
yüzyıllardır insanoğlunun türettiği tüm ideolojiler ve dinler… hepsi çuvalladı.

But forgets that he himself is a much more complex one. Man has invented a lot of machines.
İnsanoğlu sayısız makine yaptı… ancak kendinin icatlarından çok daha karmaşık bir makine olduğunu unuttu.

He is only a man who has invented a lie about God, and we are not going to believe him!
O, ALLAHa yalan yakıştıran bir adamdan başkası değildir. Biz ona inanacak değiliz!

He's found this on the web-- A serbian man who has invented A sex machine for women.
İnternette, kadınlar için seks makinesi--… icat eden bir Sırp adam hakkında haber bulmuş.

Man has invented to snare a woman. that comes fully loaded with every gadget and contraption… Most bachelors in this city are only interested in an apartment… Oh.
Bu şehirdeki bekarların çoğu sadece evlerinin Oh. erkeklerin kadınları tavlamak için geliştirdiği makine ve hünerlerle dolu olmasıyla ilgileniyorlar.

a lie that he(Muhammad SAW) has invented, and others have helped him at it, so that they have produced an unjust wrong(thing)
Muhammed) onu uydurdu, başka bir topluluk da kendisine yardım etti.''

Langley has invented a computer virus that can plug into any electrical receptacle… that is, the wall outlet in your apartment… using existing wiring to spread
Langley bir bilgisayar virüsü keşfetti, herhangi bie elektrikli malzemeye bağlanabilen… apartamınınızın çıkışındaki duvarda bile bulunan… varolan kabloları kullanan

That can plug into any electrical receptacle-- to spread right through the entire national grid. using existing wiring Ice 9. that is, the wall outlet in your apartment-- Langley has invented a computer virus.
Ve tüm ülkenin elektrik şebekesine yayılabilmektedir. Ice 9. Langley bir bilgisayar virüsü keşfetti, apartamınınızın çıkışındaki duvarda bile bulunan… herhangi bie elektrikli malzemeye bağlanabilen… varolan kabloları kullanan.

Not I has invented.
Kararı ben vermiyorum.

Some fool… Has invented an indestructible cloth.
Aptalın biri asla eskimeyen bir kumaş icat etmiş.

Our son has invented a very fine device.
Oğlumuz çok iyi bir alet icat etti.

Do they say that Muhammad has invented it?
Yoksa“ Onu kendisi uydurmuş!” mu diyorlar?

He who associates with Allah has invented a great sin.
Kim Allaha şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla iftira etmiş olur.