HAVEN'T DECIDED in Turkish translation

['hævnt di'saidid]
['hævnt di'saidid]
daha karar vermedim
kararlaştırmadık
decide
decision
the verdict
determine
make
judgment
choice
resolution
agreed
judge

Examples of using Haven't decided in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I haven't decided on anything.
Ben… Henüz karar vermedim.
But I haven't decided whether or not I should send it to you.
Onu gönderip göndermemem hakkında. Ama ben karar vermedim.
I haven't decided.
Emin değilim, daha karar vermedim.
If you haven't decided.
Eğer henüz karar verm.
BBC and ITN haven't decided.
BBC ve ITN henüz karar vermedi.
I didn't say that, I just haven't decided yet.
Ben böyle birşey söylemedim, Ben sadece henüz karar veremedim.
We haven't decided anything.
Biz herhangi bir şeye karar vermedik.
I mean, Perdita and I haven't decided who.
Demek istediğim Perdita ve ben kim olacağına karar veremedik.
I haven't decided that.
Ben onu belirlemedim.
I haven't decided.
Seni öldürecekler.- Henüz karar vermiş değilim.
Only one. I mean, Perdita and I haven't decided who.
Sadece biriniz. Demek istediğim… Perdita ve ben kim olacağına karar veremedik.
But I haven't decided whether or not I should send it to you.
Ama sana yollayıp yollamayacağıma… henüz karar veremedim.
But I haven't decided whether or not I should send it to you.
Ama sana gönderip göndermemeye henüz karar veremedim.
We gave her clothes away and haven't decided what to do with the rest.
Kıyafetlerini dağıttık, geri kalanı ne yapacağımıza karar veremedik.
Some haven't decided yet… but I don't think more than eight or nine will be leaving.
Henüz karar vermedim Ama 8 ya da 10 kişiden fazlasının ayrılacağını düşünmüyorum.
George, Teacher Appreciation Day is on Monday, and we still haven't decided on how we plan to show our gratitude to the faculty.
George öğretmen takdir günü pazartesi ve biz hala okula olan minnettarlığımızı nasıl göstereceğimizin planını kararlaştırmadık.
And we still haven't decided on how we plan to show our gratitude to the faculty. George, Teacher Appreciation Day is on Monday.
George öğretmen takdir günü pazartesi… ve biz hala okula olan minnettarlığımızı nasıl… göstereceğimizin planını kararlaştırmadık.
The Democrats haven't decided on their candidates yet, but in any case they're sure to lose.
Demokratlar henüz adayları ile ilgili karar vermedi ama onlar her durumda kaybedecek.
But they're women's shoes. If you like… I haven't decided who they're for yet.
Bu ayakkabıların kimin olduğuna daha karar veremedim… Bunlar bayan ayakkabıları. Eğer istersen.
It's as if the brain cells haven't decided what they want to be when they grow up.
Bu, beyin hücrelerinin büyüyünce ne olmak istediklerine karar verememelerine benziyor.
Results: 54, Time: 0.0568

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish