I CAN'T CONTINUE in Turkish translation

• devam edemem

Examples of using I can't continue in English and their translations into Turkish

I cannot continue to live in the country.
Köyde yaşamaya devam edemem.

Let's take a pause. I cannot continue any longer.
Bir ara verelim! Daha fazla devam edemem.

I cannot continue to practice any more after today.
Bugünden sonra çalışmalarıma devam edemem.

I cannot continue to be your assistant if there's no chance for professional advancement.
Eğer profesyonel olarak gelişim sağlama imkanım yoksa asistanınız olmaya devam edemem.

In order to save it. I cannot continue lying.
Onu kurtarmak için yalan söylemeye devam edemem.

I could not continue fighting any more.
Artık dövüşmeye devam edemem.

I realized at that point I cannot continue to support your emotional handicap.
O zaman fark ettim ki, duygusal yetersizliğini desteklemeye devam edemem.

If there's no chance for professional advancement. I cannot continue to be your assistant No!
Eğer profesyonel olarak gelişim sağlama imkanım yoksa… asistanınız olmaya devam edemem.- Hayır!

it the Soon-Yi moment: it is the moment when I cannot continue supporting someone.
ona Yakın-Yi anı diyorum. Bu kimseyi desteklemeye devam edemediğim zamanki andır.

I can't continue this conversation.
Bu konuşmaya devam edemem.

I can't continue the series.
Çizgi diziye devam edemem.

I can't continue this conversation.
Bu görüşmeye devam edemem.

I can't continue with this charade.
Bu maskaralıkla devam edemem.

I can't continue with show business.
Şov dünyasında böyle devam edemem.

I can't continue to wear this horse.
Bu atı giymeye devam edemem.

I can't continue living this lie anymore.
Bu yalanla yaşamaya artık devam edemem.

I can't continue to ignore the problem.
Sorunu görmezden gelmeye devam edemem.

I can't continue in this poetic mood.
Bu şiirsel havada devam edemem.

Sam and I can't continue like this.
Sam ve ben böyle devam edemiyoruz.

Sam and I can't continue like this.
Sam ve ben bu şekilde devam edemiyoruz.