I GAVE YOU in Turkish translation

[ai geiv juː]
[ai geiv juː]
sana verdiğim
sana
think
so
sor
verdim
gave
sana ben vermiştim
sana onun için 10 verdim
sana bütün neşemi ve ona vermeme izin verilmeyen sevgimi verdim

Examples of using I gave you in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I gave you six years of my life. Six years!
Hayatımın 6 yılını sana verdim. 6 yıl!
If anything happens, you call that rescue number I gave you.
Bir şey olursa, size verdiğim imdat çağrısı numarasını arayın.
I gave you $10 for it. This?
Burada. Sana onun için 10$ verdim.
You fat bandit. I gave you the car in the first place.
Seni şişko haydut, arabayı sana ben vermiştim zaten.
I gave you the pointer to decode.
Sırrını çözmeniz için işaretçiyi verdim.
This dismissed.- What? I gave you the medal of Gold.
Ne? Kovuldun. Sana altın madalya kazandırdım.
Life. And that's the life I gave you back today.
Hayat mı? Gün içinde o hayatı yine sana ben verdim.
Do you know why I gave you that trophy the first day?
İlk gün ödülü neden sana verdim biliyor musun?
I gave you the bleedin' map!
Soktuğumun haritasını sana vermiştim!
The number is on the paper I gave you.
Numarası size verdiğim kağıtta yazıyor.
I gave you $10 for it. This?
Sana onun için 10$ verdim. Burada?
I gave you 100 on Friday.
Cuma günü 100 verdim.
And I gave you three extra dollars. Yeah, well, I paid for them.
Evet, yani, parasını ödedim ve sana ekstra üç dolar verdim.
I gave you those rings, and I meant what I said.
O yüzükleri sana verdim ve diyeceğimi dedim.
The one I gave you before.
Önceden sana vermiştim ya.
Did you spend all the money I gave you?
Sana verdiğimiz tüm tazminatı harcadın mı?
It seems the drugs I gave you have take hold.
Görünen o ki, size verdiğim ilaçların etkisi altına girmişsiniz.
I gave you a good job.
Her birinize güzel işler verdim.
Bullshit! I gave you Jake Gyllenhaal in Telluride.
Tellurideda Jake Gyllenhaalu sana verdim.- Saçmalık.
Adrian?- I gave you the keys, Adrian!
Adrian?- Anahtarları sana vermiştim, Adrian!
Results: 1352, Time: 0.05

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish