IF IT'S POSSIBLE in Turkish translation

• eğer mümkünse
• mümkün olsa bile

Examples of using If it's possible in English and their translations into Turkish

I don't know if it's possible.
Bu mümkün mü bilemiyorum.

If it's possible, of course.
Mümkün olursa, elbette.

I just-- I need to know if it's possible for us.
Sadece… bizim için mümkün olup olmadığını bilmek istiyorum.

Please, please, rape him if it's possible!
Lütfen, mümkünse ona tecavüz edin!

Cool. And if it's possible… OK.
Ve mümkünse… Tamam, harika.

All right, yes. If it's possible, I will trade my life for Apollo's.
Tamam, evet. Mümkünse, hayatımı Apollonunki için veririm.

I'm asking if it's possible.
Ben mümkünatını soruyorum.

I'm asking if it's possible.
Ben olabilirliğini soruyorum.

Well, I-I-- I don't know if it's possible.
Eee… Yani bu mümkün mü bilmiyorum.

We don't even know if it's possible.
Mümkün olup olmadığını bile bilmiyoruz.

I ju… I just… I don't know if it's possible.
Ama ben… bu mümkün mü, bilmiyorum.

I don't know if it's possible.
Ama bu mümkün mü bilmiyorum.

I don't know if it's possible.
Ama ben… bu mümkün mü, bilmiyorum.

I don't know if it's possible.
Mümkün olup, olmayacağını bilmiyorum.

Let me see if it's possible.
Bu mümkün mü bir bakayım.

Just tell me if it's possible.
Sadece bana mümkün olup olmadığını söyle?

Have you ever wondered if it's possible to rewind time?
Zamanı geri almanın mümkün olup olmadığını düşündün mü hiç?

General Mireau, if it's possible… I would like to be appointed counsel for the accused.
General Mireau, mümkünse… suçlanacak kişilerin avukatlığını üstlenmek istiyorum.

I'm gonna need to talk with the brother alone if it's possible.
Erkek kardeşle baş başa konuşmam gerekiyor. Tabi mümkünse.

We just wanna know… Theoretically,… if it's possible.
Merak ettiğimiz teorik olarak bunun mümkün olup olmadığı.