Examples of using Improper in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
To be alone like this. It's improper for a lady and gentleman.
Music is improper for a young lady.
Müzik, genç bir bayan için uygun değildir.You don't have to answer them. The questions are improper.
Sorular uygunsunuz. Cevap vermek zorunda değilsin.That would be improper.
And we found out that James' death was the result of negligence and improper safety precautions.
You fight against improper birds because we are an elite unit!
Yanlis kuslara çattin yavrum! Çünkü biz seçkin bir birligiz!Let's learn how to do a mixed number into an improper fraction.
Tam sayılı kesiri bileşik kesire çevirmeyi öğrenmekle başlayalım.I didn't care that people thought me improper.
İnsanların beni terbiyesiz diye düşünmesi umurumda değil.Was that improper?
Uygun değil miydi?That's improper.
Çok yakışıksız oldu.Gold teeth and improper verb conjugation?
Altın dişler ve hatalı fiil çekimi mi?Do you find my conduct improper?
Davranışımı uygunsuz mu buluyorsunuz?I mean, without actually doing anything improper.
Yani uygun olmayan hiçbir şey yapmazdı.But improper stance.
Hatali durdun ama.You will be getting your fine for non-compliance and improper labeling.
Emre itaatsizlik ve usulsüz etiketlemeden dolayı para cezası alacaksınız.Don't know it's improper to talk about a woman's age?
They think it was an improper cleaning of the culture vats in Line Six.
Almost improper.
Neredeyse münasebetsizdir.That kind of indecent exposure is illegal and improper.- Hello, ma'am.
Merhaba, bayan. Bu tür ahlâksız davranışlar uygunsuz ve kanuna aykırıdır.And there is no reasonit's not improper.
Ve aksi için bir sebep yok, yaptığınız yakışıksız değil.
