IN A PARALLEL UNIVERSE in Turkish translation

[in ə 'pærəlel 'juːniv3ːs]
[in ə 'pærəlel 'juːniv3ːs]
paralel bir evrenden
paralel bir evrendeki

Examples of using In a parallel universe in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
In a parallel universe, I'm leaving tomorrow on my honeymoon with the woman I wanted to be with for the rest of my life.
Paralel evrende, hayatımın geri kalanını geçirmek istediğim kadınla yarın balayına gidiyorum.
In a parallel universe, the Tony DiNozzo that didn't become a cop is walking out of a bar with a beautiful lady he doesn't know the name of… yet.
Paralel evrendeki polis olmayan Tony DiNozzo bardan yanında güzel bir kadınla çıkar. Henüz adını bilmiyordur.
With the woman I wanted to be with for the rest of my life. I'm leaving tomorrow on my honeymoon In a parallel universe.
Kır. Paralel evrende, hayatımın kalanını geçirmek istediğim kadınla yarın balayına gidiyorum.
Walking out of a bar with a beautiful lady he doesn't know the name of… yet. In a parallel universe, the Tony DiNozzo that didn't become a cop is.
Paralel evrendeki polis olmayan Tony DiNozzo… bardan yanında güzel bir kadınla çıkar.
Mr. Mensa in a parallel universe, what is this all about? Oh, really?
Gerçekten mi, paralel evrendeki Bay Mensa, ne ile ilgiliymiş bu?
Am I in a parallel universe, or did you just engage in conversation with Hermie…- isn't that what Alison called him?
Ben paralel evrende miyim yoksa sen homo ile mi konuştun galiba Allison ona öyle hitap ediyordu?
Isekai(Japanese: 異世界, lit."different world") is a subgenre of Japanese fantasy light novels, manga, anime, and video games revolving around a normal person from Earth being transported to, reborn or trapped in a parallel universe.
Isekai( Japonca: 異世界;'' ayrı dünya''), paralel bir evrende geçen bir insanın hikâyesinin anlatıldığı bir anime, manga, light novel ve video oyunu türüdür.
I can imagine in a parallel universe. everything we see, think, and do, And as I was saying?
aynı zamanda paralel bir evrende açığa çıktığını hayal edebiliyorum. Ne diyordum?
I can imagine in a parallel universe. And as I was saying, is unfolding simultaneously?
aynı zamanda paralel bir evrende açığa çıktığını hayal edebiliyorum. Ne diyordum?
In a parallel universe. And as I was saying, is unfolding simultaneously everything we see, think, and do, that everything we experience, if I close my eyes, I can imagine?
Gözlerimi kapattığımda, yaşadığımız, gördüğümüz, düşündüğümüz ve yaptığımız… her şeyin, aynı zamanda paralel bir evrende açığa çıktığını hayal edebiliyorum. Ne diyordum?
In a parallel universe. is unfolding simultaneously that everything we experience, if I close my eyes, I can imagine And as I was saying, everything we see, think, and do?
Gözlerimi kapattığımda, yaşadığımız, gördüğümüz, düşündüğümüz ve yaptığımız… her şeyin, aynı zamanda paralel bir evrende açığa çıktığını hayal edebiliyorum. Ne diyordum?
In a parallel universe. if I close my eyes, I can imagine And as I was saying, everything we see, think, and do, that everything we experience, is unfolding simultaneously?
Gözlerimi kapattığımda, yaşadığımız, gördüğümüz, düşündüğümüz ve yaptığımız… her şeyin, aynı zamanda paralel bir evrende açığa çıktığını hayal edebiliyorum. Ne diyordum?
as I was saying, if I close my eyes, I can imagine in a parallel universe.
aynı zamanda paralel bir evrende açığa çıktığını hayal edebiliyorum. Ne diyordum?
In a parallel universe. everything we see, think, and do, if I close my eyes, I can imagine And as I was saying, is unfolding simultaneously that everything we experience?
Gözlerimi kapattığımda, yaşadığımız, gördüğümüz, düşündüğümüz ve yaptığımız… her şeyin, aynı zamanda paralel bir evrende açığa çıktığını hayal edebiliyorum. Ne diyordum?
So our day off that didn't happen… did it somehow, somewhere happen in a parallel universe where maybe Rick didn't get lost and you got your scone
Izin günümüz iyi gitmedi gitti aslında, paralel evrende bir yerde işte Rickin kaybolmadığı senin poğaçana kavuştuğun
gravitons, are being pulled away from our brane and concentrated instead in a parallel Universe that's separated from us by a fourth dimension.
647 00:34:03,910-- 00:34:06,877 ve bizi dördüncü boyuttan ayıran parelel evrenlerin yerine yoğunlaşırlar.
now working at Petroglyph Games, that Red Alert 2 takes place in a parallel universe that came about as a result of time travel experiments taking place some time into the Tiberian series.
çalışan C& C serisinin asıl yaratıcılarının açıklamalarına göre, Red Alert 2 zamanda yolculuk deneylerinin sonucu olarak Tiberium serisiyle paralel evrende yer alıyordu.
Meanwhile in a parallel universe.
Bu arada paralel bir evrende.
Maybe in a parallel universe.
Belki paralel bir evrende.
We're in a parallel universe.
Paralel bir evrendeyiz.
Results: 169, Time: 0.0437

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish