IN ORDER TO DO in Turkish translation

[in 'ɔːdər tə dəʊ]
[in 'ɔːdər tə dəʊ]
yapabilmek için
to do
to make
so i could do
to be able
in order for
can
so we can make
ooh
to have
yapabilmem için
to do
so i can
my
can
for me
to make
in order for
yapabilmemiz için
to do
for us to conduct
to be able to make
we
so we could make
for us to make any
in order for

Examples of using In order to do in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
But in order to do that, i would specifically have to know… what it is i'm trying to find. Yes.
Evet ama, bunu yapabilmem için… aradığım şeyin ne olduğunu bilmem lazım.
I would specifically have to know what it is I'm trying to find. Yes, but in order to do that.
Evet ama, bunu yapabilmem için… aradığım şeyin ne olduğunu bilmem lazım.
Danell, I think maybe I can help you, but in order to do that, wre gonna have to talk about what happened.
Danell, sanırım sana yardımcı olabilirim, ama bunu yapabilmem için, neler olduğunu konuşmamız gerek.
But in order to do that, Danell, I think maybe I can help you, we're gonna have to talk about what happened.
Danell, sanırım sana yardımcı olabilirim, ama bunu yapabilmem için, neler olduğunu konuşmamız gerek.
Wre gonna have to talk about what happened. but in order to do that, Danell, I think maybe I can help you.
Danell, sanırım sana yardımcı olabilirim, ama bunu yapabilmem için, neler olduğunu konuşmamız gerek.
In order to do that in 20 minutes, I have to bring out four ideas-- it's like four pieces of a puzzle.
Bunu 20 dakika içinde yapabilmek için, dört fikir öne sürmeliyim- bir yapbozun dört parçası gibi.
Now, in order to do what we all know needs to be done, we are first going to need more support.
Şimdi, eğer yapılacakları sıralarsak, öncelikle daha fazla desteğe ihtiyacımız var.
All of the liquid nitrogen in the Soviet Union. And in order to do that, I'm told that we will need.
Sovyetler Birliğinde bulunan sıvı azotun tamamına ihtiyacımız olacak. Bunu yapabilmek için de, bana söylediklerine göre.
But in order to do that.
Ama, bunu yapabilmek için onun.
In order to do my job.
İşimi yapabilmem için.
But, in order to do that.
Ama bunu yapabilmek için.
And you have to help others in order to do that.
Insanlara yardım etmelisiniz. Bunu yapabilmek için.
And you have to help others in order to do that.
Bunu yapabilmek için insanlara yardım etmelisiniz.
But in order to do that, sometimes we all need to look the other way.
Ama bunu yapabilmek için bazen hepimizin başka yollar araması gerekiyor.
And in order to do that, he asked Valeria Velez to introduce him to Fernando Duque.
Bunu yapabilmek için de… Valeria Velezden, onu Fernando Duqueyle tanıştırmasını istedi.
In order to do that, you are going to have to give me something to fix it with.
Bunu yapabilmem için düzeltebileceğim bir şey vermek zorundasın.
In order to do that, you have to amputate Susannah's leg.
Bunu yapabilmemiz için, Susannahnın bacağını kesmen gerek.
They have to have all the facts in order to do it.
Bunu yapabilmek için bütün gerçekleri öğrenmeleri gerekiyor.
In order to do that, you will have to release your computer lockouts.
Bunu yapabilmemiz için sizin bütün bilgisayar kilitlerini kaldırmanız gerekir.
Sometimes you have to do harm in order to do good.
Bazen iyi şeyler yapabilmek için zarar vermen gerekir.
Results: 2773, Time: 0.0616

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish