Examples of using Emir in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Mustafa Bayram, adamlarına emir verdi ve Hayreddin el-Rumi yakalanıp öldürüldü.
Ben Emir 4ün ne olduğunu biliyorum.
İki numaralı emir:'' Güneş için yapabileceğim hiçbir şey yok.
O zaman Bay Emir, neden kaçtınız?
Emir bekliyoruz patron.
Yanikatımızdan( verilen her) emir.
Nasıl? Eminim henüz bir emir almamışlardır?
Sana emir verildi! Zorunda mı?
Tüm hayatını yaşlı adamlardan emir alarak geçirmek zorunda değilsin.
Emir 4e karşı gelinemez.
Her yasa, her emir altüst edildi, anlamıyor musun?
Oğlun Emir gelinini kırbaçlamana ne derdi acaba? Çok üzücü.
Bir uşağa bana bunu ulaştırması için kesin emir vermiş.
Böylece son bulur bu emir.
Sizle avukatım ya da emir olmadan konuşmayacağım.
Ama Babamdan emir var ve bir tane'' veremez.
Kendi fikirleri yok, emir almıyorlar, girişken değiller.
Sana bir tek emir verdim, Bosch. Bir tane.
Emir Katilinin işlediği cinayetleri? Birden çok cinayeti?
Emir, buraya gel.