IS A PRIVILEGE in Turkish translation

[iz ə 'privəlidʒ]
[iz ə 'privəlidʒ]
bir ayrıcalıktır
privilege
an exception
exclusive
concession
imtiyazdır
privilege
concession
franchise
marque
grants
tenure
ayrıcalık olduğudur
bir ayrıcalık
privilege
an exception
exclusive
concession

Examples of using Is a privilege in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Latin is a privilege. Sit down, Laurie.
Otur, Laurie. Latince bir ayrıcalıktır.
No. I'm saying… escape is a privilege.
Diyorum ki… kaçmak bir ayrıcalık. Hayır.
Because playing music is a privilege.
Çünkü müzik yapmak bir ayrıcalıktır.
I'm saying… No. escape is a privilege.
Hayır. Diyorum ki… kaçmak bir ayrıcalık.
Our suffering is a privilege if it is part of God's plan.
Eğer Tanrının planının bir parçası ise bu acımız bir ayrıcalıktır.
Escape is a privilege. No. I'm saying.
Diyorum ki… kaçmak bir ayrıcalık. Hayır.
No. escape is a privilege. I'm saying.
Hayır. Diyorum ki… kaçmak bir ayrıcalık.
I'm saying… No. escape is a privilege.
Diyorum ki… kaçmak bir ayrıcalık. Hayır.
It is a privilege that was not afforded to me.
Bu imtiyaz bana tanınmamıştı.
It is a privilege that was not afforded to me.
Bu imtiyaz bana taninmamisti.
Having a bathroom is a privilege.
Tuvalet sahibi olmak ayrıcalıktır.
Smoking is a privilege, 5704, one you're gonna have to earn.
Sigara ayrıcalıktır, 5704,… haketmen gerekiyor.
Only of the rich, privacy is a privilege only of the rich.
Ayrıcalık ve mahremiyet sadece zenginlerin oldu.
I'm coming! To be your guest is a privilege, Levan Nikolayevich.
Geliyorum! Konuğunuz olmak bir ayrıcalıktır, Levan Nikolayevich.
Killing is a privilege left only to the gods. So be it.
Öyle olsaydı. Öldürmek yalnızca tanrılara bırakılmış bir ayrıcalıktır.
This technology is a privilege, and you made me break the law.
Bu teknoloji bir ayrıcalık… ve sen, benim kanunları çiğnememe sebep oldun.
Not a right. Driving is a privilege.
Araba kullanmak bir ayrıcalıktır, hak değil.
Marriage is a privilege.
Evlilik bir ayricaliktir.
Privacy is a privilege, Anna.
Yalnız kalabilmek ayrıcalıktır, Anna.
Privacy is a privilege, Anna.
Kapım nerede? -Özel hayat imtiyazdır Anna.
Results: 125, Time: 0.0495

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish