ISN'T ALLOWED in Turkish translation

• izin verilmiyor
• yasak
• izniniz yok
• müsadesi yok

Examples of using Isn't allowed in English and their translations into Turkish

Tom isn't allowed to leave the country.
Tomun ülkeyi terk etmesine izin verilmiyor.

No, recording isn't allowed anywhere in the UN except the General Assembly.
Olmaz, BMde Genel Kurul haricinde kayıt alınmasına izin verilmiyor.

Smoking isn't allowed inside the elevator.
Asansörde sigara içmek yasaktır.

Filming isn't allowed in here.
Burada film çekmek yasaktır.

It seems one isn't allowed to find Wagner exquisite.
Sanırım Wagneri zarif bulmaya iznimiz yok.

Where does it say a woman isn't allowed to work?
Kadının çalışmasının yasak olduğu Kuranın neresinde yazıyor?

See-through isn't allowed.
Transparana izin verilmiyormuş.

Falling in love isn't allowed, I'm afraid.
Korkarım aşık olmaya izin yok.

Where does it say a woman isn't allowed to work?
Kadının çalışmasının yasak olduğu nerede yazıyor?

That isn't allowed in boxing at all.
Boks yapmaya izin vermiyorlar.

I heard this isn't allowed.
Buna izin verilmediğini duydum.

He isn't allowed inside the temple.
O bu tapinaga giremez.

Putting the victim on trial isn't allowed.
Kurbanı yargılamaya izin yokmuş.

Walking dogs here isn't allowed.
Burada köpeklere izin yok.

Mona Vanderwall isn't allowed visitors.
Mona Vanderwalla ziyaretçi izni verilmiyor.

Tom says Mary isn't allowed to do that.
Tom Marynin bunu yapmasına izin verilmediğini söylüyor.

All this isn't allowed here.
Bunlara burada izin verilmez.

In chess, help isn't allowed.
Satrançta yardıma izin verilmez.

Well, we both know that isn't allowed.
İyi, biliyoruz ki buna izin yok.

Tom's dog isn't allowed in the house.
Tomun köpeğine evde izin verilmez.