Examples of using Izin verilmez in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Megha ya da diğer görevlilerin ziyaretçilerine burada izin verilmez.
Satrançta yardıma izin verilmez.
Karanlığın güçlerine bu kapıdan girmesi izin verilmez.
Ve şapkalara da izin verilmez.
Bu barda çocuklara izin verilmez.
Bunun konuşulmasına izin verilmez.
Yüzme kıyafetlerine burada izin verilmez.
Burada balık tutmaya izin verilmez.
Tomun köpeğine evde izin verilmez.
Bu evde yalan söylemeye izin verilmez.
Evet, şirketimizde alkollü içeceklere izin verilmez.
Bu etkinlikte uçuşa izin verilmez.
Yanlış bilgilendirmeye ailemizde izin verilmez.
Alkollü içki içen İnsanların girmesine izin verilmez.
Savaş zamanında, lükse izin verilmez.
Tomun oraya gitmesine izin verilmez.
Yaşadığım apartman binasında evcil hayvanlara izin verilmez.
Olağanüstü olanı gerçekleştirmeye bilim ve endüstride izin verilmez.
Avrupa Birliğinde gıda katkı maddesi olarak demir( III) fosfata izin verilmez.
Sekreterlere yerel çalışanlarla dışarı çıkmaları için izin verilmez.